yaptığınız yatırımı 2-3 yıl içinde amorti edeceğiniz kalemler ve yatırımlar var. Şu anda bunun envanteri çok hassas tutulamıyor olmasına rağmen, enerji tasarrufu ve etkin kullanımıyla alakalı ciddi mesafeler kat edildi. Biz öyle bir sektöre geldik ki, 200 milyon dolarlık bir kredinin hazine garantisi istendiği bir on yıl öncesinden, şu anda 22 milyar dolarlık bir nükleer santralinin finansına hazine garantisinin istenmediği bir döneme gelindi. Siyasi iktidarın bize sunduğu ciddi bir hediyedir. O yüzden bunu çok iyi değerlendirmemiz lazım, enerji sektörü adına yapılacak yatırımları da çok ciddi izleyebiliyor olmamız lazım. Biz bu değişimi, siyasi ve sürdürülebilir istikrarın verdiği kaynaklarla en iyi şekilde yönettiğimize inanıyoruz. Piyasanın regüle edilmesiyle alakalı, en önemli problemlerimizden birisini ben insan kaynağı olarak sunmak isterim. Serbestleşen piyasayı daha büyüyen bir iradeyle beraber denetlemek ve yürütNiçin dünyadaki ilk I O tarım ihracatı yapan ülkenin hepsinde nükleer santral var ve tarım ürünlerine zarar gelmiyor da, Türkiye'dekine zarar geliyor. Artık bu oyunlara gelmeyeceğiz. Türkiye artık gözünü açmıştır, dünyada ne oluyor, neresini kirletiyor temizliyor, bunun çok farkındadır. Kömürle alakalı bir laf kullanan kişinin, Çin'deki kömür santrali hakkında bana izahat vermesi lazım. Toplam kömür rezervimiz 14 milyar ton. Hangi rakamı abartacağız, hangi rakamı küçülteceğiz bunu çok iyi bilmemiz lazım." "Çantacılara artık izin vermeyeceğiz" Artık enerji sektöründe çizilen politikalar ve geliştirilen stratejilerin bir devlet politikası haline geldiğini ifade eden Yıldız, "Enerji piyasası değişiyor. Kamunun bu işlemleri yaparken bazı eksiklikleri olacaktır. Bazı değişimlere ayak uyduramayanlar arasında mek zorundayız. Bizler insan kaynakla- kamu görevlileri de olacaktır. Bizim rı konusunda geri kalmayacağız." Yıldız konuşmasının devamında, temel politika ve hedeflerinin çevre ve enerjiyle uyumlu ve birbirini destekler nitelikte bir yapının geliştirilmesi olduğunu vurguladı. Enerjinin çoğu zaman bir savaş aracı ya da bir sömürü aracı olarak kullanıldığına dikkat çeken Yıldız, şöyle devam etti: "Bir ülkenin çevreyle alakalı yaptığı enerji yatırımı değer bulurken, bu yatırımcı Türkiye'de değer bulmuyorsa bu algıyı yönetmemiz lazım. Biliyorsunuz bir altın üretim merkezinde, siyanürle çökeltilen bir atık barajında şu andabalık yetiştiriliyor. Oradaki yetiştirilen balığı siz o tesisi ziyarete gittiğinizde gözünüzün önünde tutup yiyorsunuz. Niçin başkasının balığında sıkıntı yok da, bizim balığımızda sıkıntı oluyor. Niçin Fransa'daki nükleer santralin turiste zararı olmuyor da, Paris 55 milyon turist ağırlıyor. Niçin Mersin'imizde turiste zarar veriyor. 30 ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI MAvıs-HAZIRAN2013 işimiz hem kamu hem de özel sektör yapısını düzeltmektir. Elektrik piyasası kanunu o yüzden STK, kamu ve özel sektörle beraber düzenlenmiştir. Önümüzdeki haftalarda TBMM genel kuruluna gelecek olan Türk Petrol Piyasası Kanunu'nda olduğu gibi, çantacılar maden sektöründe, yenilenebilir enerji sektöründe, petrol piyasasında artık çantalarını alarak dışarı gitmek durumundadırlar. Bunun ticaretine müsaade etmiyoruz. O yüzden bu politikaları izlerken tutarlı olduğumuz kanaatindeyiz" diye konuştu. TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mahmut Mücahit Fındıklı, 19. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, insan odaklı enerji kullanımına ve insanın çevreye verdiği zarara dikkat çekti. Fındıklı, insanın kendi dışında diğer canlıları yok Mahmut Mücahit Fındıklı TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı saydığını belirterek, ''Açık konuşmak gerekirse, dünya modernleşme sürecinde çevre konusunda iyi bir sınav vermedi. Modern dünya bilimde ve teknolojide büyük ilerlemeler kaydetti ama kendisine bahşedilen yaratılanın en şereflisi olma sıfatını yanlış anladı. Kendisi dışında her şeyi ötekileştirdi. Dengeli bir ilişkiyi tahakküm ilişkisine dönüştürdü" diye konuştu. Yeni dünya düzeninde silahlar yerine bilim ve teknolojinin rol oynadığını belirten Fındıklı, şunları sözlerini şöyle sürdürdü; "İçinde yaşadığımız coğrafyanın batısı ekonomik krizle boğuşurken, doğusunda taşlar yerinden oynuyor, iktidarlar değişiyor. Devlet başkanlarının veya sokağın yarattığı terör her gün can almaya devam ediyor. Ama kimden gelirse gelsin, bahanesi ne olursa olsun terör toplumların gözünde meşruluğunu kaybediyor. Bu süreçte dünyadan daha sağlıklı, refahın daha adil dağıtıldığı, insani değerleri daha yüksek bir medeniyetin doğmasını bekliyoruz. Yeni dünya düzeninde sermaye el değiştiriyor. Buna çok dikkat etmemiz lazım. Silah ve şiddetin gücü kırılırken, bilişim ve özgürlükler dünyasına yer açılıyor. Bu yeni yapının öldürmeye değil, yaşatmaya ihtiyacı var. Ürettiği telefonu, bilgisayarı 3-5 kişiye değil, milyonlara satmaya ihtiyacı var. Bunları tüketebilmek için o milyonların özgür
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=