Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 142. Sayı (Mayıs-Haziran 2018)
Enerji ve Çevre / Mayıs - Haziran 2018 33 enerji-dunyasi.com kaynak olarak tanımlanmaktadır. Fosil yakıtların hem ekonomiye hem de çevreye olan maliyet ve zararları düşünüldüğünde, ilerleyen dönemde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanı- mının artışı; sürdürülebilir bir ekonomik büyüme ve istikrarın temeli olacaktır. Bu anlamda; Türkiye’nin 1984 yılında 15 MWe kapasite ile Denizli Kızıldere’de başlayan jeotermal güç üretimi yolcu- luğumuz, yaklaşık 30 yıllık bir aradan sonra, 2012 yılından bu yana her yıl yakalanan % 50’lik büyüme oranı ile 2018’de 1.155 MWe’ye erişmiş ve ülkemiz, jeotermal elektrik sektöründe en hızlı büyüyen ülke olarak tarihe geçmiştir. Sektörümüzü destekleyen YEKDEM Mekanizmasının devamı ile kamu des- tekleri bizim gelecek umudumuzdur. Teşviklerin devamı ve artması halinde jeotermal kaynaklarımızdan yararlanma kapasitemiz artacak ve ülke potansiyeli- miz olan 4000 MWe kapasiteye varma- mız kolaylaşacaktır. SEKTÖR AÇISINDAN GÖRMÜŞ OLDUĞUNUZ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERILERINIZDEN BAHSEDEBILIR MISINIZ? Sektörümüz yatırımcılarının karşılaş- tığı en büyük problemlerden bir tanesi yatırım maliyetleridir. Kaynak arama ve işletme dönemi maliyetleri, jeotermal enerji santrallerinde oldukça yüksek- tir. Çünkü kaynak keşif oranımız % 60 civarlarında ve sondajlarımız jeolojik yapı itibariyle 3000 m ve daha fazla derinliğe sahiptir. Bu durumda yatırım başına yaklaşık 4,5 milyon dolar’lık bir maliyet demektir. Bu maliyetleri en aza indirgemek ve yatırımcıyı sektöre çeke- bilmek için bir takım teşviklere ihtiyacı- mız bulunmaktadır. Sondajlı aramalarda, sondajda kul- lanılan akaryakıt için petrol aramalarına sağlanan KDV ve ÖTV istisnası Jeoter- mal sektörüne de sağlanmalı, arama dönemlerindeki 3 yıllık sürenin 5 yıla çıkarılması, gümrük vergisi imtiyazları, eşanjör, trafo ve ACC’lerin (Soğutma Kuleleri) yerli aksam katkı ilave liste- sine eklenmesi, mevcut 10.5 dolar-cent- lik alım garantisinin 2020 yılı itibariyle 5 yıllık bir süre için 2025 yılına kadar uzatılması ve Dolar olarak sağlanan teş- vikin Euro olarak devamı, geri ödemesi ötelemeli uzun vadeli kredi olanağı sağ- lanması.Entegre ve Hibrit Sistem Kulla- nım Teşvikleri İhtiyacımız olan destek ve katkılardır. JEOTERMAL KAYNAKLARA YAPILACAK YATIRIMLAR NE GIBI RISKLER VE AVANTAJLAR IÇERIYOR? BU ALANDAKI YATIRIMLARIN ARTIRILMASI IÇIN NELER YAPILABILIR? Daha önceleri 1000 - 2000 metre gibi derinliklerden elde edilen jeotermal akışkan, içinde bulunduğumuz dönemde 3000 - 4000 metre gibi derinliklerden çıkartılmaktadır. Bir sondajın maliyeti ise 3 - 4 milyon dolar gibi rakamlara ulaşmaktadır. Jeotermal enerjinin sondaj ve santral kurulum maliyetleri yüksek olup MW başına 4 milyon doları aşan rakamlar söz konusudur. JES’ler arz güvenliği en yüksek santraller olup, baz yük santrali olarak üretim yapmaktadır- lar. Bu sayede sistem üzerinde işletme kararlılığı ile daha az dengesizlik maliyeti oluşturmaktadır. Ancak jeotermal sahalarda, dinamik yeraltı sistemi nedeniyle rezervuar yöne- timi daha maliyetli ve zordur. Örneğin rüzgar ve güneş yatırımları için yapı- lan fizibilite çalışmalarında daha somut veriler elde edilmekte ve işletme süre- cinde, yıllar boyunca gelişen teknoloji sayesinde risk faktörleri azalmakta iken, JES’lerde bunun aksi bir trend izlenmek- tedir. JES’ler iç tüketim ihtiyacını kendi bünyesinde ürettiği elektrikten karşı- lamaktadır. Reenjeksiyon ve ikincil üre- tim sıvısı (pentan, bütan, izobütan vb.) soğutarak yoğuşturma işlemleri için üre- timinin % 20’sini satamadan tüketmek- tedir. Dolayısıyla iç tüketim maliyetleri çok fazladır. Bu sebeple JES santrallerine lisans- ları dahilinde, iç tüketimlerini karşılamak amacıyla hibrit santral (güneş-rüzgar) kurma izni verilmeli. ELEKTRIK ÜRETIMI DIŞINDA JEOTERMAL KAYNAKLARIN SAĞLAMIŞ OLDUĞU YARARLAR NELERDIR? Elektrik üretimi dışında; uzun yıl- lardır termal-sağlık amaçlı kullanımı bulunmaktadır. Sağlık turizminin yanı sıra seracılıkta, gıda kurutmacılığında, balıkçılıkta, konut ısıtmasında kullanım alanları mevcuttur. Bu tür ikincil yatı- rımlar için ilave teşvikler verilerek sektör büyütülmelidir. JEOTERMAL YATIRIMLARINA YÖNELIK DÜNYADAKI VE ÜLKEMIZDEKI UYGULAMALAR ARASINDA NE GIBI FARKLILIKLAR BULUNUYOR? Gelişmiş dünya ülkeleri ile ülkemizi kıyasladığımızda her ne kadar coğrafi olarak avantajlı sayılsak da; izlenen politikalar, ekonomik ve siyasi istikrar ile yatırımcıya verilen destekler arasında büyük bir fark bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi örneğin Filipinler’deki akar- yakıtta sağlanan KDV imtiyazıdır. Veya ABD’de yatırımcıya sağlanan ve 10 yıl süre boyunca uygulanan ve enflasyona göre güncellenen vergi indirimleri uygu- lanmaktadır. Bunun gibi pek çok örnek verilebilir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=