Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 143. Sayı (Temmuz-Ağustos 2018)

24 Enerji ve Çevre / Temmuz-Ağustos 2018 enerji-dunyasi.com MAKALE TÜRKIYE’DE SEKTÖRÜN DURUMU 2016 yılında Türkiye’deki birincil enerji arzında biyokütle kaynakları % 3’lük bir pay almıştır. 2017 sonu itibarı ile elektrik kurulu gücünün %0,8’i biyokütle kaynaklıdır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı resmi sitesinde Türkiyenin biyokütle atık potansiyelinin yaklaşık 8.6 milyon ton eşdeğer petrol (MTEP), üretilebilecek biyogaz miktarının 1,5-2 MTEP olduğu tahmin edil- mektedir, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafından hazır- lanan Biyokütle atlasına göre enerji eşdeğeri 39.877.285 TEP/yıl olan 96.451.594 ton bitkisel atık, enerji eşdeğeri 1.176.198 TEP/yıl olan 163.297.308 ton hayvansal atık, 2.315.414 TEP olan 31.331.836 ton kentsel organik atık ve yıllık 859.899 TEP enerjiye sahip olan orman atıkları vardır. Türkiye’deki atıkların toplamenerji eşdeğeri 44.228.795 TEP/yıl’dır. Türkiye büyük atık potansiyelinin yanı sıra enerji ormancılığında da ciddi potansiyele sahiptir. EPDK kayıtlarına göre Ocak 2018 sonu itibarı ile elektrik üretim kapasitesi 453 MWe olan 89 biyokütle tesisinin 69 tanesi biyogaz tesisi olup biyogaz tesislerinin toplam kapasitesi 321 MWe’dır. Bunun 262 MW’I işletmede olup 59 MW inşaa halin- dedir. Biyogaz tesislerinin yaklaşık 2/3’ü landfill (çöp gazı) and katı atık biyogaz tesisidir. Türkiyenin 2023 hedefleri arasında biyokütleden üretilen elektrik miktarının 1000MW’a çıkartılması da vardır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun 30 Ocak 2018 tarihinde yaptığı açıklamasında Türkiye’nin 2023 biyokütle hedefine (1000 MWe) bitkisel ve hayvansal atıkları değerlendirerek ulaşabileceğini bildirmiştir. Türkiye’de ulaştırma sektöründe sıvı yakıt kullanımı 2000’li yılların başında başlamıştır. İlk biyoetanol üreticisi olan Tarkim buğdaydan ve mısırdan ürettiği biyoetanolü 2005 yılında %2 oranında benzine harmanlayarak piyasaya sürmüştür. 2007 yılında Türkiye’nin en büyük biyoetanol üretim tesisi Konya/ Çumra’da hizmete girmiştir. Şeker pancarı ve melastan üretim yapan tesisin kapasitesi 84 milyon lt/yıl’dır. Biyoetanol sektö- ründe diğer üretici aktör Tezkim’dir. Adana’da bulunan tesis buğdaydan üretimyapmaktadır. 3 tesisin bulunduğu biyoetanol pazarında benzine %3 biyoetanol harmanlamak zorunludur. Zorunluluk %2 ile 2013 yılında başlamış, oran 2014 yılında %3’e çıkartılmıştır. Bununla birlikte her yıl ülkemizde tüketilen biyo- etanol miktarı azalmaktadır. Çünkü ulaştırma araçları motorin kullanan modellere yönelmektedir. Motorine %0,5 oranında biyodizel harmanlama zorunluluğu 2018 yılı başında uygulamaya konmuştur. Ülkemizde 2006 yılından bu yana motorine ve benzine harmanlanan biyoyakıtın (sırasıyla biyodizel ve biyoetanol) %2’lik dilimi ÖTV’denmuaftır. Türkiye doğalgaza %98 oranında dışa bağımlı olduğu halde henüz bir biyometan tesisi yoktur. 2010 yılında 6094 sayılı kanun biyokütle tesislerinden elde edilecek elektriğe 10 yıl sure ile kWh başına 13,3 dolar cent destek sağlanmış, 2011 yılında 5 yıl sürecek yerli ekipman kul- lanma desteği ile sektörün önü açılmıştır. Bununla birlikte destek mekanizmasının geçerlilik süresi 2020 yılının sonuna kadardır. 2020 yılından sonra desteklerin devam edip etmeyeceği veya yeni desteklerin neler olacağı belli değildir. Mevcut durumda 1 MW’a kadar olan kapasitedeki biyogaz tesisleri lisanssız elektrik üretimi yapabilmektedir. Ülkemizde biyokütleden elde edilen elektriğe kWh başına uygulanan teşvik, güneş enerjisinden elde edilen elektrikle aynı miktardadır (13,3 kWh). Bu durum sektörün gelişmesinin önünde bir engel oluşturmaktadır. Çünkü yatırımcı çok daha az riskli ve daha zahmetsiz seçenek olan güneş enerjisinden elektrik üretimine yönelmektedir. Biyogaz ile ilgili tümdüzenlemeler elektrik üretimiyle ilgilidir. Yasal düzenlemeler EPDK tarafından yürütülmektedir. Türkiye’de henüz ısı piyasası ile ilgili bir düzenleme yoktur. Ancak çalışmalar yapılmaktadır. Biyometanla ilgili herhangi bir regulasyon, hedef, pilot tesis, vb bulunmamaktadır. Ülkemizde biyoyakıt sektörü henüz gelişme yolunda olmakla birlikte Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından Soma’da yürütülen “Biyokütle ve Kömür Karışımlarından Sıvı Yakıt Üretimi (TRI- JEN)”, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülen UNIDO tarafından desteklenen “Türk TarımSanayinde Biyoenerji Kullanımı”, TÜBİTAK-MAM tarafından sürdürülen ısınma amaçlı kullanılan biyopelletlerin sınıflandırılması ve etiketlenmesini amaçlayan “Konutlar İçin Akdeniz Ülkelerine Özgü Katı Biyoyakıt Pazarının Geliştirilmesi” projeleri, biyoısı piyasası kurulması için YEGM tarafından yapılan çalışmalar sektörün gelişimini sağla- yacak çabalardan bazılarıdır. SONUÇ VE ÖNERILER Biyokütle sektörü başta tarım olmak üzere enerjiden çev- reye, ulaştırmadan ekonomiye kadar pek çok sektörün kesi- şen konusudur. Biyokütle enerjisi sürdürülebilir ve yenilenebilir olmasının yanı sıra enerji ve tarım sektöründe yarattığı iş hacmi nedeniyle de önemli bir enerji kaynağıdır. Çünkü, bitkisel üretim yalnızca kırsal nüfusu değil birçok sanayi sektörünü etkileye- ceğinden tüm ülke ekonomisini de ilgilendirmektedir. Kırsal üretimetkinliğinin arttırılması ile bölgeler arası ve kentlerle kırsal alanlar arasındaki sosyal ve kültürel farklılıkların azaltılabileceği, kırsal alana ileri teknoloji kullanan sanayi dallarının girmesiyle kırsal nüfusta eğitim düzeyini yükseltme isteğinin oluşacağı düşünülmektedir. Enerji kaynaklarının %75’ini ithal edilen ülkemizde modern biyokütle sektörünün gelişmesi, yerli ve milli elektrik, ısı ve yakıt üretiminin yanı sıra ülkemizin sosyo ekonomik gelişmesi, istih- dam yaratılması ve karbon azaltımı açısından da büyük önem taşımaktadır. Biyokütle enerjisi yerel ve bölgesel çözümler sunan, tarımdanmakine sanayiine, hayvancılıktan ulaştırma sektörüne, yerel yönetimlerden bankacılık sigortacılık sektörüne kadar

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=