Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 146. Sayı (Kasım-Aralık 2018)

28 Enerji ve Çevre / Kasım - Aralık 2018 enerji-dunyasi.com MAKALE • Kars Rusya ve Kafkas ülkelerine yakın olması; ayrıca Hopa Limanı’nı İran’a bağlayan transit yolun il sınırından geçmesi tarım ürünlerinin bu ülkelere ihracatını kolaylaştıracaktır. • Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun tamamlanması ile Avru- pa’dan Çin’e kesintisiz ulaşım ve yük taşımacılığı demiryo- luyla sağlanabilecek, gelişen tarım ve hayvancılık ürünleri bu yolla ihracatı ile ekonomik canlılık kazandıracaktır. Kısaca biyogaz ile Kars’ta; 1. Yeni bir tarım anlayışı, 2. Yeni bir hayvancılık anlayışı ve verimli bir beslenme dönemi, 3. İl ve ilçeleri çevre kirliliği açısından tehdit eden hayvan gübrelerinin toplanması ve değerlendirilmesi ile önemli bir çevre projesi, 4. Biyogaz tesisleri, 5. Elektrik üretimi, 6. Organik gübre üretimi, 7. Isı enerjisi ile seralar, 8. Tarım, hayvancılık, enerji ve sera faaliyetlerinde dolaylı ve dolaysız olarak çok sayıda vatandaşa iş imkanı sağlanmış olacaktır. 7. KARS’TA TARIM VE HAYVANCILIK DURUMU Tarım: Tarım alanı : 3.752.250 da Kayıtlı çiftçi sayısı : 27.423 Kayıtlı Arazi alanı : 2.198.410.7 da Ekilen alan(arpa, buğday) :1.063.354,4 da Diğer ekili alan :1.625,8 da (1) Bu verilere göre Kars yüzölçümünün %37’si tarıma uygun- dur. Bu tarım alanın ne kadarında ekim yapılıyor ve ne ekiliyor? Ekilen alan 1.064.980,2 dekar olup, toplam tarım alanının %28,4’ünü oluşturmaktadır. Bir tarım ve hayvancılık ilinde bu oran son derece düşüktür. Ekilen alanda ise nerdeyse tama- mında sadece arpa ve buğay yetiştirilmektedir. O halde eko- nomisi havancılığa dayalı ve bu kadar geniş tarım alanı olan ilde yem sıkıntısı çekilmesi, tarımı yeterince önemsemediğimizin açık kanıtıdır. O zaman bu tarım anlayışının çok kısa zamanda değiştirmeliyiz. Özellikle hayvan yemi hedefli bir tarım anlayışı geliştirmeliyiz; çünkü Kars’ta hayvancılığın en önemli sorunu yemdir. Peki neler yapmalı; 1. Ekim alanları artırılmalı ve uygun bitki türleri ekilmeli, bu konuda çiftçi hem yönlendirilmeli ve hemde desteklenme- lidir. 2. Tarım arazilerinin (tarlaların) çok parçalı ve hisseli olması önemli bir sorun olarak devam etmektedir. Bu arazilerin birleştirilmesi ve tarım sektörünün profesyonel üretim yapan işletmelere dönüştürülmesi gerekir. 3. Ovalarda sulu tarım için sulama projeleri hazırlanarak kesinlikle uygulanmalı ve slajlık mısır gibi yem bitkileri yetiştirilmelidir. 4. Kıraç araziye uygun tritikale gibi bitkiler yaygınlaştırılma- lıdır. 5. Çiftcinin en önemli girdisi mazotda kesinlikle destek sağ- lanmalıdır. Kars’ta bu çözüm önerileri yerine getirilmesi ile tarımda sorunlar önemli ölçüde azalacak, tarım ürünleri artacak, yem sorunu kalkacak, hayvancılığa ilgi artacak, işsizlik azalacak, Kars kalkınacak ve ülke ekonomisine önemli katkı sağlaya- caktır. Belkide ülkenin hayvan ihtiyacını karşılama noktasına erişecektir. O halde tarım; • Hayvancılık, sanayi, biyoenerji açısından son derece önemli hale gelmiştir. • Tarım ulusal ekonominin temelidir (M. K. Atatürk). • Tarımına gereken önemi vermeyen devletler tam anlamıyla sanayi ülkesi olamazlar. Kalkınmış ülkeler incelendiğinde tarım alanlarını sanayi için nasıl önem vererek azami düzeyde kullandığını görürüz. Bunun en iyi örneği Almanya’dır. Almanya, 16 milyon hek- tar ekilebilecek alanlarının tümünü kullanmakta, tarımsal biyogaz tesisleri için 900 bin hektar alanda gerekli tarım ürünleri ekilmektedir. Bir başka örnek yüzölçümü Türki- ye’nin yüzölçümünün 1/20’si olan Hollanda’nın 2014 yılı tarımsal ihracatı 90 milyar dolardır. Hollanda’nın başarısı doğru destekleme polikaları ile yön verilen üretim, pazar- lama ve dağıtım ağı sisteminin birlikte işleyişinden geliyor. Ancak bu sistemin en önemli ayaklarından biri de eğitim ve Ar-Ge çalışmalarının temelinin atıldığı üniversitelerdir. Hollanda’da üniversitelerin tarımda odaklandığı ana konu- ların başında, gıda üretimi, gıda tüketim artışı, yaşam alanı, gıda sağlığı ve geçim vardır. Üniversitelerin gıda üretimi konusunda asıl odak noktası az girdi ile iki katı ürün alarak verimi artırmaktır. Buna “24’üncü Yüzyıl” tarımı deniyor. Üniversitelerde araştırma amacıyla oluşturulan tarla ve seralar, tarımdaki yeni gelişmeler hakkında bilgi almak iste- yen bütün üreticilere açıktır. Üniversitelerdeki araştırmalar, üretici, devlet ve özel sektör ortaklığı ile destekleniyor. Hollandalılar bu işbirliğine, “Başarıyı sağlayan altın üçgen” adını veriyor. Başarının ana unsuru “Bir şey üzerine odak- lanıp beraber çalışmak” olarak tanımlanıyor. Bu da sektörü daha güçlü ve ekonomik açıdan daha mücadele edilebilir hale getiriyor (13).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=