Enerji ve Çevre Dünyası 58. Sayı (Aralık 2007)

Makale ■ Enerji Kaynakları Yeni Yüzyılın Enerji Güvenliğinde Karşılıklı Bağınılılık Bir Zaruret Kasım ayında gerçekleşen Enerji Arenası'nda "21. Yüzyılda Enerji Güvenliği" başlıklı sunumunda Cumhurbaşkanlığı Enerji Danışmanı Doç. Dr. Volkan Ş. Ediger, katılımcıları enerjinin tarihsel sürecinde bir zaman yolculuğuna çıkardı ve yeni yüzyılda enerji güvenliğinde değişen kavramları ve önümüzdeki yıllarda bizi nelerin beklediğine dair değerlendirmelerde bulundu. Ediger'in, çok ilgi çeken bu konuşmasını aynen yayınlıyoruz. � Volkan Ş. Ediger ] Lumhurbaşkanlığı Enerji Danışmanı Sözlerime birçoğunuzun tanıdığından emin olduğum Daniel Yergin'le başlamak isterim. Kendisi aynı zamanda Pulitzer ödülünü de kazanmış olan The Prize kitabının yazarıdır. Daniel Yergin'i, 1998'den beri Türkiye'de düzenlediği "A Tale of Three Seas" konulu ünlü CERA konferanslarıyla yakından tanıyorsunuz. Daniel Yergin, 2000 yılından beri Amerikan Parlamentosu'nda yaptığı görüşmelerde, enerji güvenliği kavramının değişmekte olduğunu vurgulayan en önemli kişilerden biridir. Bu konudaki görüşlerini, 2000-2003 yılları arasında Amerikan Parlamentosu'nda çok çeşitli vesilelerle ifade etmiştir. Özellikle 2006 yılında Foreign Affairs dergisinde yayınlanan "Ensuring 36 ENERJİ DÜNYASI ARALIK 2007 Energy Security" başlıklı çok bilinen makalesinde, artık enerji güvenliği kavramının değiştiğini; geçen yüzyıldaki enerji güvenliği paradigmasının önümüzdeki yüzyılda geçerli olmayacağını, ana dinamiklerin değişmesi yüzünden enerji güvenliği kavramrna yeni boyutlar ilave etmek gerektiğini söylemiştir. Ben de kendisiyle benzer fikirleri savunduğumdan, onun görüşlerini de baz alarak, konuşmamda yeni yi.izyıl111 enerji güvenliği konusunda düşündüklerimi sizlerle paylaşacağım. Hidrojen/Karbon Oranının Evrimi Şimdi dilerseniz, bir zaman ti.ineli içerisine girerek, insanlığın ateşi keşfettiği günden bugüne kadarki enerji evrimine birlikte bakalım. Bildiğiniz gibi insanlığ111 ilk kullandığı enerji kaynağı odundur; oradan kömüre, kömürden petrole ve bugünlerde de doğalgaza bir geçiş söz konusudur. Bu evrimleşmenin temel dinamiğinde, yakıtlardaki hidrojen ve karbon oranları ilginç bir rol oynamaktadır. Hidrojen/ karbon ora111 odunda O,1 iken kömürde 1, petrolde 2, doğalgazda ise 4'e kadar çıkar. Yani, fosil yakıtları oluşturan organik maddedeki hidrojen ora111 arttıkça yakıt daha temiz, daha verimli (kalorifik değeri yüksek) ve kullanımı daha kolay hale gelmektedir. Bu evrim aynı zamanda katıdan

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=