Enerji ve Çevre Dünyası 72. Sayı (Eylül 2009)

Özel Dosya ■ Karbon Finansmanı Karbon Finansmanı Uzun Soluklu Bir Süreç Özellikle gönüllü piyasalarda, karbon danışmanının projeye eklediği katma değer, teknik bilgi ve tecrübesi, projenin yani karbon sertifikalarının değerini son derece etkiliyor. Mavi Consultants kurucu ortağı Lale Capalov ile konuştuk. Karbon finansmanının uzun soluklu bir süreç olduğuna dikkat çeken Capalov, "Proje fikrinden, ilk gelirlerin elde edilmesine kadar k i süreç bazen yıllar alabilmekte. Bu konuda belli bir birikim, telmik altyapı ve deneyime sahip olmanın önemli bir ön şart olduğunu düşünüyoruz" diyor. Firmanız hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Mavi Consultants 40 yıldan uzun süredir S0'yi aşkın ülkede endüstriyel çevre yönetimi, ekonomik ve sosyal kalkınma alanlarında altı yüzden fazla uluslararası projede tecrübesi bulunan BURGEAP-IGIP Group'un en yeni üyesidir. 2007 yılında grubun Türkiye'deki ortağı Lale Capalov ile birlikte kurduğu Mavi Consultants, Sürdürülebilirlik Yönetimi konusunda Türkiye'de kurulan ilk firmadır. Mavi Consultants'ın kuruculari; çevre projelerinin yönetimi, yenilenebilir enerji projeleıinin finansmanı ve sürdürülebilir kalkınma projelerinin geliştirilmesinde uzun yıllara dayanan bilgi ve birikime sahiptir. Mavi Consultants ağırlıklı olarak Türkiye, Güneydoğu Avrupa ve Afrika bölgelerinde karbon projeleri gelistirme ve iklim değişikliği risk yönetimi konulaı nda özel şirketler, kalkınma ajansları ve finans kurumlarına hizmetler sunmaktadır. Karbon finansmanı nedir? Karbon finansman süreci nasıl işlemelidir? Karbon finansmanı, sera gazı emisyonlarını azaltıcı etkide bulunan projelerin gerçekleşmesinde destek niteliği taşıyan yeni bir finansman aracıdır. Ticari faaliyetlerin çevresel risklerinin ve dışsal maliyetlerinin, k-üresel ısınmanın sebebi sayılan karbondioksit ve diğer sera gazı ("karbon") salmıları cinsinden ifade edilmesi ve bu faaliyetlerin çevreye etkilerinin azaltıırunda olumlu rol oynayan projelerin maddi destek alınası olarak da adlandırılabilir. "Kirleten öder" prensipleri doğrultusunda çevre maliyetinin ekonomiye yeni bir parametre olarak entegre edilmesi gerektiği ortaya çıktı, bu "emtia"nın birimi de karbondioksit eşdeğeri kabul edildi. Bu an.lamda Kyoto Protokolü bir iklim sözleşmesinin ötesinde ekonomik bir sözleşme ola64 ENERJi DÜNYASI EYL0L2009 rak kabul ediliyor. Karbon finansmarıı, Kyoto Protokolü çerçevesinde zorunlu piyasalarda ve Kyoto dahilinde olmayan gönüllü piyasalarda emisyon azaltım projelerinin gerçekleştirilmesinde yeni bir araç olarak gündeme geldi. Lale Capalov Mavi Consultants Karbon Finansmanının enerji sektöründe faaliyet gösteren firmalara kazandırdıkları nelerdir? Bu soru, aslında çift taraflı olarak değerlendirilmeli. Enerji sektörü dendiğinde, karbondioksit salmıına sebep olanlar ve salımı azaltanlar olarak iki farklı durum söz konusu. Başka bir deyiş.le, Kyoto Protokolü dahilinde emisyon azaltım taal1hüdünde bulunan ülkelerde karbon salın1111da bulunan enerji fumalaı1 çeşitli kısıtlamalar ve maliyetlerle karşı karşıya kalıyor. Diğer taraftan, ülkeleri emisyon azaltım taalınüdüne girmemiş olan yenilenebilir enerji yatınmcılaı1, salımını engelledikleri her bir ton karbon için ödüllendirilebiliyorlar. Şunu da belirtmek gerekir ki, her yenilenebilir enerji projesi bir "karbon projesi" olmadığı gibi, her yatırımcı da bu desteklerden yararlanamıyor. Gönüllü piyasaların dinamikleriyle, Kyoto esneklik mekanizmaları dahilindeki JI ve CDM projelerinin bu an.lamda şartlan da farklılık gösterebiliyor. Türkiye'nin önümüzdeki süreçte Kopenhag'da vermesi muhtemel taahhütler bunların enerji sektörüne potansiyel etkileri de ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu. Burada enerji sektörünün öne çıkınasırıın nedeni, karbon-yoğun bir sektör olmasından kaynaklanıyor. Ancak unutrnamak gerekir ki, diğer bir çok sektör de -deıniı: çelik, çin-ıento, tar1111, ulaşım gibi- bu gelişmelerden etkilenecektir. Yenilenebilir enerji projelerinin, bulm1duğu ülkenin uluslar aı·ası taalınütlerine bağlı

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=