Ä°DV Özel Bilkent Lisesi Çevrenin Genç Sözcüleri Projesi

GÄ°RÄ°Åž

Günümüzde karbon ayak izinin yeryüzüne bıraktığı etkiler gün geçtikçe ağırlaÅŸmakta ve beraberinde yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi artmaktadır. Ülkemiz, dört mevsimin görüldüÄŸü, coÄŸrafi konum bakımından sürdürülebilir enerjinin kullanımı için uygun koÅŸullara sahip bir noktadadır. “Türkiye, coÄŸrafi konum olarak, 36 ve 42 kuzey enlemleri arasında, güneÅŸli bir kuÅŸakta yer aldığından, güneÅŸ enerjisi uygulamaları için yeterli güneÅŸ radyasyonu yoÄŸunluklarına ve sürelerine sahiptir. Yıllık ortalama güneÅŸ radyasyonu, 3,6 kWh/m^2 gün ve toplam yıllık radyasyon süresi 2610 saattir” (Sözen 1). Bu avantajlara raÄŸmen, Türkiye’de güneÅŸ enerjisi baÅŸta olmak üzere, yenilenebilir enerjinin yaygın kullanılamamasının nedeni, mevzuat ve teÅŸvik eksiklikleridir (TEÄ°AÅž). GüneÅŸ Enerji Santrelleri (GES)’ lerin kurulum ve izin iÅŸlemlerinin yoÄŸun ve uzun olması, yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaÅŸmasına engel olmaktadır. Türkiye’de kurulu GES gücü, 2021 yılının Ekim ayı sonunda 7658,6 MW olarak ölçülmüÅŸtür. Yenilenebilir enerji kullanımı uzun vadede ekonomik açıdan da avantajlı olmakla beraber, geleceÄŸimize katkıları pozitif yöndedir. Bu nedenle son yıllarda, yeni teÅŸvik mekanizmalarının ilan edildiÄŸi de görülmektedir.

ARAÅžTIRMALARIMIZ

Yenilenebilir enerji kullanımı konusunda yapılan araÅŸtırmalar sonucunda, 2030 yılında dünya üzerinde gerekli olan enerji ihtiyacının güneÅŸ panelleri ile karşılanabilmesi için sadece 496,805 km2 ’lik bir alanın yeterli olduÄŸu görülmektedir. Sanılanın aksine yenilenebilir enerji kaynaklarından olan güneÅŸ enerjisinin üretilebilmesi için çok az yüzey alanı yeterli olabilmektedir. Åžekil 2’de iÅŸaretlenen bölgeler, dünya haritası üzerinde güneÅŸ ışığını en verimli alan noktaları göstermektedir. 

Bu noktaların güneÅŸ panelleri ile donatılması sonucu fosil yakıtların kullanımını sıfırlamak mümkündür, ama depolama teknolojisinin yetersiz olması, grafiÄŸin hayata geçirilmesine engel olmaktadır. Hava koÅŸullarının deÄŸiÅŸkenliÄŸi sebebiyle, güneÅŸli günlerde üretilen enerjinin depolanması ve havanın kapalı olduÄŸu günlerde kullanılmasını saÄŸlayacak teknolojiler, yüksek maliyetler nedeniyle henüz yaygın olarak kullanılamamaktadır.

Yazının devamı için tıklayın