Enerji yatırımları arasında sayıları giderek artan depolamalı enerji santralleri, güvenlik riskleri açısından farklı iki önemli konuyu gündeme taşıyor: kimyasal riskler ve yangın riski.

Securitas Güvenlik Enerji Segment Lideri Ünsal Kütaruk, depolamalı enerji santrallerinde diÄŸer santrallerden farklı olarak ana odağın yangın ve kimyasal risklere yönelmesi gerektiÄŸini belirtiyor. Özellikle bu santrallerde kullanılan lityum-iyon bataryaların termal kaçak riski nedeniyle yangınların hızla yayılma tehlikesine dikkat çeken Kütaruk, otomatik yangın söndürme sistemlerinin hayati önem taşıdığını vurguluyor. Ayrıca, sel ve fırtına gibi doÄŸal afetlerin enerji depolama sistemlerine ağır zararlar verebileceÄŸini belirterek hızlı müdahale için acil durum planları ve afet hazırlıklarının kritik olduÄŸunu ifade ediyor. Yüksek elektrik bulunduran bu santrallerde yıldırımdan korunma yöntemlerinin de mutlaka uygulanması gerektiÄŸinin altını çiziyor.

Depolamalı enerji santrallerindeki güvenlik risklerini deÄŸerlendiren Kütaruk, ÅŸunları söyledi: “Depolamalı santrallerdeki risk faktörleri, diÄŸer santrallere kıyasla oldukça farklıdır. Mevcut santrallerde genellikle izinsiz giriÅŸ ve hırsızlık ön plandayken, bu santrallerde odaÄŸa yangın ve kimyasal riskleri eklememiz gerekiyor. Batarya teknolojilerindeki en önemli güvenlik riski yangındır. Lityum-iyon tipi bataryalarda bu risk düÅŸük olsa da teknik sorunlar ciddi sonuçlara yol açabilir. Ayrıca, bataryalarda kullanılan kimyasallar, olası bir sızıntı durumunda hem iÅŸ saÄŸlığı ve güvenliÄŸi (Ä°SG) açısından hem de çevreye yönelik ciddi tehditler oluÅŸturabilir. Fiziksel riskler de önemlidir; dışarıdan gelebilecek izinsiz giriÅŸlerin ve sabotaj risklerinin erken tespit edilip bertaraf edilmesi büyük önem taşır.”

Kütaruk, riskleri tamamen sıfırlamanın mümkün olmadığını, ancak alınacak önlemler ve etkili çözümlerle risklerin en düÅŸük seviyeye indirilebileceÄŸini vurguladı: “Sonuçları ciddi sorunlara yol açabilecek bu yeni sistemler için doÄŸru çözümler geliÅŸtirmek çok önemlidir. Olası ısı artışlarında veya teknik problemlerde sistemin otomatik olarak durmasını saÄŸlayacak ve anlık alarm mekanizmalarını içeren ileri teknolojili sistemler kullanılmalıdır. Ayrıca, fiziksel çevre kontrolü saÄŸlayan akıllı teknolojilerle dışarıdan gelebilecek müdahaleleri tespit ederek bertaraf etmek ve olayları yönetmek için uzaktan izleme çözümleri uygulanmalıdır. Olası bir risk ya da olay anında ne yapılacağını bilmek, kötü sonuçların önlenmesinde önemli rol oynayacaktır.” dedi.

Entegre Çözümler Fark Yaratıyor

Fiziksel önlemlerin yanı sıra, yangın risklerini önlemek için devreye alınan sistem ve hizmetler, uzaktan izleme çözümleri, sahadaki güvenlik görevlileri ile saha çalışanlarının entegre çalışması fark yaratan güvenlik çözümleri sunuyor. Bu entegre yaklaşım, güvenlik risklerini minimize ederek yatırımcılara çok yönlü avantajlar saÄŸlıyor.

Securitas Güvenlik, enerji segmentine özel geliÅŸtirdiÄŸi çözümlerle olası riskleri minimuma indiriyor. Ä°nsan, teknoloji ve dijitali birbirine entegre eden bu yenilikçi güvenlik çözümleriyle, ÅŸirketin enerji segmentindeki yatırımları bu yıl 2 milyon dolara yaklaÅŸtı. Öngörülebilir çözümlerle yatırımcıyı olası risklere karşı daha tedbirli hale getirirken, yatırımı risklere karşı güvence altına alıyor.