Öncelikle kendinizden ve firmanızdan kısaca bahsedebilir misiniz?

BoÄŸaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik MühendisliÄŸi’ni bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi Mühendislik Yönetimi’nde yüksek lisans derecesi aldım. 2009 yılından bu yana Vestas’ta çalışıyorum ve 2012’den bu yana da Vestas Türkiye’de Genel Müdürlük görevini sürdürüyorum. 

Vestas, 76 ülkede 82 GW’den büyük kurulu gücü ve mühendislik, lojistik, inÅŸaat, operasyonlar ve servis gibi tüm kilit disiplinlerdeki deneyimi ile rüzgar enerjisi alanında küresel bir liderdir. Projelerimiz, yüksek rakımdan, ağır hava koÅŸullarına kadar her tür sahayı kapsıyor ve bu durum, çeÅŸitli coÄŸrafyalardaki müÅŸterimizin artan taleplerine göre uyum saÄŸlamamızı saÄŸlıyor. 32 binden fazla rüzgar türbininden saÄŸladığımız sürekli veri akışı ve proaktif servis yaklaşımımız sayesinde, rüzgar türbin çalışama süresini mutlak minimumlara indiriyor; son derece ileri akıllı veri uygulamaları sunuyoruz.

Türkiye’nin rüzgar enerjisi pazarına ilk girdiÄŸimiz 1984 yılından beri, yerel güçlü bir profesyonel takım kurduk ve iÅŸ yaratıyoruz. Bugün 200 kiÅŸiye yaklaÅŸan bir ekibimiz var. Vestas Türkiye olarak, 1.434 MW’den fazla kurulu güç saÄŸladık. Ayrıca, üç hizmet ve bakım merkezi açarak, hizmet kapsama alanımızı güçlendirdik. Vestas, Ä°stanbul’da bulunan merkezleri ve Çatalca-Ä°stanbul, Bandırma- Balıkesir ve Hatay’da bulunan üç hizmet ve bakım merkezi ile Türk pazarında, güçlü bölgesel bir varlık gösteriyor.

Firma olarak 2016 yılının deÄŸerlendirmesini yaparak 2017 yılı beklentilerinizi öÄŸrenebilir miyiz?

Vestas, rüzgar türbini sipariÅŸlerindeki artış ve sektördeki büyümenin de etkisiyle 2016 yılını baÅŸarılı finansal sonuçlar ve faaliyetlerinde artışla tamamladı. 2016’da 41 milyar TL’ye yakın kazanç elde ederken, yılı yüzde 13,9’luk faiz ve vergi öncesi karla kapattık. Toplam yatırım tutarımız da 2,5 milyar TL oldu. 2015 yılında 8 bin 943 MW olan rüzgar türbini sipariÅŸ alımları 2016 yılında artarak 10 bin 494 MW’a yükseldi. 2016 yılında hasılat, EBIT marjı, net kar, serbest nakit akışı, sipariÅŸ alımları ve biriken sipariÅŸler açısından rekor bir yıl geçirdi. Teslimatlar yıllık bazda yüzde 29’u aÅŸarken, maliyetleri sıkı bir ÅŸekilde kontrol etmeye devam ettik. Faaliyet gösterdiÄŸimiz tüm bölgelerin bu sonuçlarda katkısı var. 2017 yılında 1,4 milyar TL yatırım yapmayı planlayan Vestas’ın kazanç tutarının 40 milyar TL’ye yakın olması, vergi ve faiz öncesi karlılığın da korunması bekleniyor.

Küresel alanda faaliyet yürüten bir ÅŸirket olarak Ar-Ge konusundaki çalışmalarınızla ilgili bilgi alabilir miyiz?

Vestas, 1991 yılından bu yana endüstriyi geliÅŸtirme hedefiyle çalışıyor. Bu kapsamda ürün geliÅŸtirme, ürün yerleÅŸtirme, hizmetler ve iÅŸletmeler dahil, rüzgar türbinlerinde her ürünü biriktirdik, analiz ettik ve kullandık. 1996 yılında Performans ve TeÅŸhis Merkezi’ni kurduk. 2011’de Firestrom Süper Bilgisayar’ı sunduk ve geliÅŸtirmeye devam ediyoruz.

Vestas, rüzgar endüstrisinde 76 ülkenin en büyük veri kütüphanesine sahip. Bu rakipsiz veri havuzu, dakikada, 50 milyon alıcı tarafından gönderilen türbin performans verisi ile birlikte, dünyanın her tarafından 16 yıllık meteorolojik veriyi içeriyor. Ürün tasarımı ve testinden, mikro türbin yerleÅŸtirme, üretim ve bakım safhalarından elde edilen bu veriler, müÅŸterilerin maliyetleri düÅŸürmelerine ve üretimlerini geliÅŸtirmelerine yardımcı oluyor.

Yatırım açısından Türkiye’nin potansiyeliyle ilgili öngörüleriniz nelerdir? Türkiye’ye yönelik yatırım planlarınızdan bahsedebilir misiniz?

BildiÄŸiniz gibi, Türkiye, artan yerel imalat için, destekleyici mekanizmalar kurdu. Bu, fabrikaları mevcut ve tamamlanmak üzere olan 7 kule imalatçısı ve 3 tribün tedarikçisini üretim yapmak üzere motive etti. Aynı durumun sektörün elektrik yönünde de olması için ÅŸirketleri doÄŸru yöne sevk etmek üzere acilen kanun hükmünde kararname düzenlenmesi gerekiyor. Vestas olarak, planlarımızın elektrik aksam kısmını sonuçlandırmak için yönetmelik bekliyoruz.

Rüzgar alanında bir diÄŸer önemli konu da Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları YönetmeliÄŸi. Henüz detaylar açıklanmadığından, incelemeyi bekliyoruz. Ancak, bu yönetmelik kesinlikle yerel imalat ve Ar-Ge yeterliliklerinin artışını daha fazla hızlandıracaktır.

Türkiye’nin “geliÅŸen pazarlarda karlı büyüme” stratejimiz için çok iyi bir örnek olduÄŸunu düÅŸünüyoruz. MüÅŸterilerimize maliyet etkinliÄŸi olan çözümler ve yatırımlarında belirli getiri saÄŸlamak üzere, enerji maliyetini aÅŸağı çekmeye devam etmeyi istiyoruz.

Vestas olarak, üretimin ve tedarik zincirinin yerelleÅŸtirilmesinin önemine inanıyoruz. Ancak bu noktada ekonomik ve teknik açıdan sürdürülebilirliÄŸe dikkat etmek gerekiyor. Tüm faaliyetlerimizin yüksek kaliteli, maliyet etkin rüzgar enerjisi teknolojileri, ürünleri ve hizmetleri standartlarımızı saÄŸladığından emin olmak için tedarikçilerimiz ve iÅŸ ortaklarımızla çok yakın çalışıyoruz. Kanat Fabrikamızı, Ä°zmir’de TPI ile baÅŸlattık.

Türkiye 2016 yılında rüzgar enerjisi kurulu gücünde önemli bir geliÅŸime imza attı. Bu baÅŸarının sürdürülebilmesi için neler yapılması gerekiyor? Yatırımcıların bu doÄŸrultudaki beklentileri nelerdir?

Türkiye kendisi için rüzgar enerjisinde rekor yılı olan 2016’da, yeni inÅŸa edilen kategori kapsamında Avrupa’da 3’üncü ve dünyada 7’inci ülke oldu. Kısa dönemde, Türkiye’nin, yıllık 1 GW’lik ortalama pazar büyüklüÄŸü ile (yeni kurulan) rüzgar enerji pazarının en büyüklerinden biri olması bekleniyor. GeçmiÅŸ yılların, yıllık kuruluÅŸ kapasitelerinin geliÅŸimine baktığımızda, sürekli bir büyüme görülüyor. Tarife garantisi (FIT), hem pazar belirsizliÄŸini azaltmak üzere hem de finansman açısından önemli bir unsur oldu. Benzer ÅŸekilde, yerli üretim üzerine odaklanmak, ülkede yerel tedarik zinciri oluÅŸturmak ve yeni iÅŸler yaratmak için de yardımcı oldu.

Tüm bunlara ek olarak, mevcut proje potansiyeli sonuna ulaÅŸtı; zaman çizelgelerinin net olmaması nedeniyle, proje stoku yaratabilmenin yeni ihalelerle nasıl sürdürülebileceÄŸini göremiyoruz. Bu durum, sektörün ileriye gitmesinin önünde, sürdürülebilirlik açısından bir endiÅŸe kaynağı olarak gözüküyor.

Türkiye enerji piyasası ile dünya enerji piyasalarının karşılaÅŸtırdığınızda ne gibi farklılıklar görüyorsunuz? Türkiye’de görmüÅŸ olduÄŸunuz sorunlar ve çözüm önerileriniz nelerdir?

Türkiye’nin enerji talebi, ekonomik büyüme ve daha fazla nüfusa baÄŸlı olarak, belirgin ÅŸekilde artış gösterdi. Enerji açısından dış ticarete yüksek oranda bağımlı olan Türkiye, sürdürülebilir, temiz ve sınırsız enerji kaynağı olan rüzgar gibi, yenilenebilir kaynakları kullanarak, enerji bağımsızlığını artırmayı hedefleyen iddialı bir program açıkladı. Özellikle, hükümetin 2023’e yönelik 20 GW kurulu rüzgar kapasite hedefi vardır. 2030 itibariyle potansiyeli belirleyecek YEGM ve IRENA tarafından yürütülecek bir çalışma 2017’nin ilk yarısında hazır olacaktır. Türkiye, 2016 yılında, elektrik enerjisinin yüzde 49,3’ünü yerel kaynaklardan almayı baÅŸardı ve bu oranı yüzde 70’e çıkarmayı hedefliyor.

Avrupa ve Asya arasındaki imtiyazlı konumu, mükemmel rüzgar kaynakları, genç ve vasıflı iÅŸ gücü ve tabii ki Türk rüzgar enerjisi sektöründeki yatırımları teÅŸvik etmek üzere kurduÄŸu çeÅŸitli mekanizmalar unsurlar Türkiye’yi diÄŸer ülkelerden farklı kılıyor.

Türkiye’nin önündeki zorluÄŸun ise rüzgar sektöründe öngörülebilirlik ve sürdürülebilirliÄŸi temin etmek olduÄŸunu söyleyebiliriz. Rüzgar sektörü tedarik zinciri geliÅŸimi, yoÄŸun bir yatırım olan uzun vadeli bir iÅŸlemdir. Ä°leriye götüren, açık ve öngörülebilir uzun vadeli bir çatı olması halinde, tüm paydaÅŸlar bundan yararlanacaktır.