ÅžAFAK KARAHAN

Elektrik Mühendisi / Mühendislik Yönetimi Uzmanı Satış Yöneticisi

Dağıtım Åžirketleri ve IT Ä°ÅŸleri Satış Grubu – SIEMENS

Yenilenebilir enerjinin geliÅŸimi ile ÅŸebeke altyapılarımız büyük bir deÄŸiÅŸime girmektedir. Geleneksel olarak enerji sistemleri, çok büyük enerji santrallerinin, Yüksek gerilim iletim ÅŸebekesine baÄŸlanmasından oluÅŸuyordu. Türkiye’den örnek vermek gerekirse; elektrik enerjisi büyük güçlü ve çoÄŸunlukla ülkenin doÄŸusunda yer alan hidroelektrik santrallerde üretilip, yükün yoÄŸun olduÄŸu batıdaki bölgelere taşınıyordu. Ä°letim ÅŸebekesinden güç önce orta gerilim ÅŸebekesine indirgeniyor ve çeÅŸitli müÅŸterilere dağıtılıyordu. ÖrneÄŸin; endüstriler, kampüsler, hastaneler veya meskenler. Yenilenebilir Enerji kaynaklarının ÅŸebekedeki varlıkları arttıkça geleneksel enerji akışı da büyük bir deÄŸiÅŸime girmektedir.

Bu sayede merkezi ve tek yönlü olan enerji akışı, merkezi olmayan ve çok yönlü bir hale gelmektedir. Artık ÅŸebekelerimizin her noktasında üretim santralleri yer almakta, hatta bazı son kullanıcılar talep tarafı katılımına dahil olarak hem üretici hem de tüketici olarak rol oynamaya baÅŸlamaktadır. Yakın gelecekte elektrikli araç ÅŸarj istasyonları ile enerji depolama sistemlerinin de ÅŸebekeye eklenmesi ile birlikte ÅŸebekelerde enerji akış yönleri artacak ve beraberinde de kontrol zorlukları getirecektir.

Merkezi olmayan enerji yapıları fazlalaÅŸtıkça ÅŸebekelerin kendi içlerinde, ulusal ÅŸebekerden ayrı küçük ÅŸebeke grupları yarattığına tanık olacağız. Ä°ÅŸte bu ÅŸebeke gruplarına dünya literataründe “Micro Grid” ismi verilmektedir. Öncelikle, Micro Grid’in ne olduÄŸunu tanımlakla baÅŸlayalım; Micro Grid; üretim ve tüketimin aynı lokasyonda konumlandığı bir ada ya da kampüs gibi sınırlandırılmış bir coÄŸrafi alandır, genellikle birkaç yüz kW’tan 50 MW’a kadar olan bir güç aralığındadır.

Devamı Ä°çin:http:// http://www.enerji-dunyasi.com/edergi/6/143/37/#zoom=z