Schmid PekintaÅŸ Enerji CEO’su Özhan Olcay, Türkiye’de çatıların güneÅŸ enerjisi üretimi açısından büyük bir potansiyele sahip olduÄŸunu vurguluyor. GeçtiÄŸimiz aylarda yayınlanan yeni mahsuplaÅŸma düzenlemesinin de sektör için çok önemli olduÄŸunun altını çizen Olcay, “Bu düzenlemeyle birlikte yatırımcıların elektrik kullanım bedelleri düÅŸecek ve yatırımların geri dönüÅŸ süreleri daha verimli ve cazip bir hale gelecek” diyor...

Mayıs ayında yayınlanan aylık mahsuplaÅŸma düzenlemesi konusundaki görüÅŸleriniz nelerdir?

Ülke olarak petrol ya da doÄŸalgaz kaynağımız bulunmuyor; fakat buna karşın yüksek seviyede güneÅŸ enerjisi potansiyeline sahip bir ülkeyiz. Ayrıca bu potansiyelin kullanılmasına engel olan, özellikle Arap ülkelerindeki gibi yüksek toz miktarı da ülkemiz için söz konusu deÄŸil... GüneÅŸ enerjisi pazarı 2013 yılından itibaren ülkemizde yaygınlaÅŸmaya baÅŸladı ve 2017 yılında giderek büyüdü. Åžu an 5.5 GW kurulu güç seviyesine ulaÅŸtı. Bu kapasiteyle birlikte ülkemizde ciddi oranda güneÅŸ enerjisi üretiminin gerçekleÅŸmiÅŸ olduÄŸunu söyleyebiliriz.

Ülkemizdeki güneÅŸ enerjisi potansiyeli ile kurulu güç oranı kıyaslandığında ise kullanımın yeterli seviyede olmadığı görülebilir. Almanya’nın en güneÅŸli noktası, Türkiye’deki en güneÅŸsiz nokta ile neredeyse aynı seviyede olmasına karşın, Almanya’da ÅŸu an da 50 GW’lık bir kapasite mevcut. Normal koÅŸullarda bu durumun tersi olması, yani Türkiye’nin kurulu gücünün, Almanya’nın kurulu gücünden çok daha fazla olması gerekiyor. Åžu an çatılarımız güneÅŸ enerjisi sistemleri için büyük bir potansiyele sahip; çünkü saha kurumları konusunda oldukça iyi bir mesafe kaydetmiÅŸ durumdayız. Önümüzdeki süreçte ülkemizde gizli potansiyel diyebileceÄŸimiz “endüstriyel çatılara” yöneleceÄŸiz. GeçtiÄŸimiz ay yayınlanan lisansız enerji yönetmeliÄŸinde yer alan aylık mahsuplaÅŸma düzenlemesi, sektör için önem taşıyan bir konu. MahsuplaÅŸma, öz tüketim ihtiyacına yönelik çatılarda kurulan güneÅŸ enerji sistemlerinden elde edilen elektriÄŸin, ihtiyaçtan fazla üretilmesi durumunda ulusal enerji ÅŸebekesine verilmesini, ihtiyaç duyduÄŸunda da ÅŸebekeden elektriÄŸinin alınmasını kapsıyor. Bu düzenlemeyle birlikte yatırımcıların elektrik kullanım bedelleri düÅŸecek ve yatırımların geri dönüÅŸüm süreleri daha verimli ve cazip bir hale gelecek.

Düzenleme yatırımlara ne ÅŸekilde yansıyacak?

Yatırımcıların bu konuya ilgisi net bir artış gösteriyor. Yapmış olduÄŸumuz çalışmaları, hazırlamış olduÄŸumuz projeleri, vermiÅŸ olduÄŸumuz teklifleri geçmiÅŸ dönemle kıyasladığımızda dikkate deÄŸer bir yükseliÅŸin olduÄŸunu ve bu yükseliÅŸin daha da artacağını söyleyebiliriz. Bu yatırımlar mevcut durumda sanayi çatıları için gündemde olan bir konu. Geri dönüÅŸ süreleri konutlar için daha uzun zaman dilimlerini kapsıyor ve tekil olmayan, apartman tarzındaki konutlarda insanların bir araya gelip, ortak bir fikirde buluÅŸup, bu adımı atmaları için biraz daha zamana ihtiyaç olduÄŸu düÅŸüncesindeyiz. Sanayi yapılarında, depolama tesislerinde, hava alanlarında, lojistik santrallerde çok ciddi talep olduÄŸunu ve bu talebin de artarak devam edeceÄŸini tahmin ediyoruz.

Ülkemizdeki ekonomik konjonktür düÅŸünüldüÄŸünde güneÅŸ enerjisi sistemleri yatırımı zorluklar içeriyor. Bu konuyla ilgili finans kuruluÅŸlarıyla gerçekleÅŸtirmiÅŸ olduÄŸunuz çalışmalar bulunuyor mu?

Türkiye piyasasında çok ciddi seviyede nakit sıkıntısı yaÅŸanıyor. Åžirketler bu konuya büyük özen gösteriyorlar ve iÅŸletme sermayelerini zayıflatmamak adına, projeler için gerekli olan finansmanı tek seferde saÄŸlamak yerine belirli bir süreye yaymayı tercih ediyorlar. Bu durumda dış finansmanın devreye girmesi gerekiyor. Türkiye’deki birçok finans kurumuyla
anlaÅŸmalarımızı gerçekleÅŸtirdik. Bu kuruluÅŸların teknik ekiplerince yapılan denetimler sonrasında, ürünlerin yerinde ve eksiksiz bir ÅŸekilde üretildiÄŸini belirten ve bu ürünlerin alınması durumunda projenin daha kolay bir ÅŸekilde finanse edilmesini saÄŸlayan “Beyaz Liste” diye tabir ettiÄŸimiz kategoride yer alıyoruz. Böylece kredilerde ön yeterliliÄŸi geçme mekanizmasını oluÅŸturmuÅŸ olduk. Dolayısıyla yatırımcılar bir kredi mekanizmasını iÅŸletmek istedikleri takdirde hem yenilenebilir enerjiye olan olumlu yaklaşımlar nedeniyle Türkiye’den
ve Avrupa’dan bu yönde çok ciddi fonların hazır durumda olması, hem de bu konuda ürün kalitemiz ve verdiÄŸimiz bütünleÅŸik hizmetin kabul edilebilir ve tercih edilebilir bir seviyede olması nedeniyle cazip imkanlara sahip olacaklar.

Yazının devamını okumak için tıklayın