Egeres Enerji Danışmanlık hakkında bilgi vererek, hizmet ve faaliyetlerinizi açıklayabilir misiniz?

Kaliteli ve anında hizmet anlayışından ödün vermeden, Türkiye’nin farklı yerlerinde pek çok rüzgar enerjisi projesine danışmanlık hizmetleri veriyoruz. 

 

Kendi üretim tesisimizde 60 metre yüksekliğinde boru tipi, 75-80-85-90-95-100-105-115 metre yüksekliğinde hafif ve ağır şart kafes tipi rüzgar ölçüm direklerinin imalatını, montajını ve 1 sene süre ile bakımlarını yapıyoruz. Ölçüm cihazlarının temini, MEASNET kalibrasyonu ve direğe montaj işlerini gerçekleştiriyoruz.

 

Ölçüm direklerinin kurulumu sonrası rutin elektronik ve mekanik bakım hizmetleri yanında doğa ve diğer şartlardan kaynaklanabilecek hasarlara karşı sorunun anında tespiti ve çözümü hizmetlerini sunmaktayız. Sektörün, sürekli gelişen türbin teknolojisinin takibi çok önemli. Bugün teknik kadromuz sürekli olarak türbin üreticileri ile görüşmekte ve yeni teknolojilerin takibini yapmaktadır. Bunun önemi ortada. Türbinlerin performanslarında artış, bu yatırımların karlılıklarını artıran ciddi bir faktör. Saha sınıfı ne olursa olsun, rüzgar hızlarının düşük olması dahilinde bile, yüksek performanslı türbinlerle bir yatırımı daha değerli kılma şansınız var.

 

Egeres olarak yıllardır sürdürdüğümüz rüzgar ölçüm hizmetlerimize ilave yeni hizmetler sunmaya da başladık. Ölçümleri tamamlanan pek çok proje hayata geçme aşamasında, Mühendislik-Satınalma-İnşaat Yönetimi hizmetlerine de ihtiyaç duyduğu için yeni bir kadro ile bu konuda müşterilerimize yardımcı olmaya başladık. Rüzgar enerjisi yatırımcılarımızın pek çoğu bu konuda ilk defa proje gerçekleştiriyorlar, bu nedenle uluslararası tecrübeye sahip bir ekip tarafından teknik olarak desteklenmeleri ve yönlendirilmeleri, bu süreçleri daha kısa sürede, daha az maliyetlerle geçirmelerini sağlıyor.

 

Bu konuda en büyük destek, ortağımız DEWI’den geliyor. DEWI’nin 21 yıllık tecrübesi ve bilgi birikimi bizler için çok önemli. Almanya’da rüzgar enerjisi henüz başlangıç noktasındayken, bunun geliştirilmesi için kurulmuş bir devlet enstitüsü olan DEWI, bugün 25.000 MW kurulu gücü aşan Almanya’nın rüzgar enerjisi sektöründe büyük bir rol oynamıştır. Sadece bununla da kalmamış ve hizmetlerini ve tecrübelerini dünya genelindeki yüzlerce projeye taşımıştır. 

 

Bir RES projesinde fizibilite çalışmaları nasıl olmalıdır? Proje hangi aşamalardan geçiyor?

Projenin fizibilitesinin değerlendirilmesi ilk önemli adımdır. Hatasız ve belirsizliği minimize edilmiş bir fizibilite raporunun içine girecek tüm teknik verilerin de bu hassasiyette olması lazım. Akreditasyon sahibi bir kurumun uzman ellerinin hazırladığı ve altına imza attığı bir teknik rapor hayati konudur. RES projesinin maliyetleri bir tarafta, getirisi diğer taraftadır. Her ikisinin de girdi verileri çok kritiktir.

 

Öte yandan türbin seçimi çok hassas bir konudur. Tecrübe ve bilgi gerektiriyor. Biz bu konuda yatırımcıya tarafsız fizibilite raporları sunuyoruz. Hazırladığımız teknik şartname ve sözleşmelerde, yatırımın en kısa sürede gerçekleştirilmesi ve projenin karlılığını maksimize etmeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla tüm türbin tedarikçilerinin, özellikle son teknoloji ürünlerini bilmek, uygulamaları hakkında bilgi sahibi olmak çok önemlidir. 

 

Hazırlanacak kapsamlı bir enerji analiz ve değerlendirme raporunun sonucunda ortaya çıkacak alternatif senaryoların etraflıca değerlendirmeye alınması gerekir. Sahaya uygun farklı türbinler için teknik optimizasyonlar ve bunlara ilişkin yıllık enerji hesapları yapılmalıdır. 

 

Rüzgar ölçümleri nasıl yapılıyor?   

Rüzgar santralinin saha sınırları, sahanın topografyası göz önüne alınarak, sahanın rüzgar potansiyelinin ortaya konulması amacıyla ölçüm direkleri yerleştirilir. Bunların uygun pozisyon, yükseklik ve kalitede olması gerekir. 1 yıl boyunca mümkün olduğu kadar kesintisiz ölçüm gereklidir. Aralarda veri kayıpları oluşmaması için uzaktan sistemlerin sürekli takip edilmesi gereklidir. Arızaların uzmanlar tarafından hızla belirlenmesi ve deneyimli bir bakım ekibinin de bu arızaları gidermesi, önemli diğer bir noktadır.

 

Rüzgar ölçüm kampanyası adını verdiğimiz bu 1 yıllık ölçüm süreci tamamlandıktan sonra, yakın bölgedeki uzun dönem ölçüm istasyonları kullanılarak sahadaki ölçüm verileri en az 10 yıllık korelasyon ile uzun dönem ölçüm tahminleri yapılır. Ölçüm direğindeki veriler, sahanın geneline taşınır, farklı türbin tipleri için sahada türbin yerleşimleri ve yıllık enerji verimlilik değerlendirmeleri, türbin seçimi ve proje finansmanına yönelik enerji hesap raporunu ortaya çıkarır. Türbülans karakteri ile saha sınıflandırmaları, uygun türbin seçiminde gerekli diğer bir parametredir.   

 

Rüzgar hızı ölçüm hatalarında, en önemli nedenin ölçüm istasyonunun yetkin eller tarafından kurulamaması olduğunu söyleyebilirim. Dolayısıyla, istasyonunun doğru pozisyona yerleştirilmemesi, kalibrasyonsuz cihazlar kullanılması, 1. sınıf olmayan elektronik sistemlerin kullanılması, istasyonunun yüksekliğinin 60 m’den kısa olması, yankol açılarının yanlış konumlandırılması, hakim rüzgar yönüne aykırı konfigürasyon yapılması, istasyonun kurulduktan sonra kendi başına bırakılması, arıza tespitlerinin kontrol ve giderilmesine önem verilmemesi, mekanik ve elektronik bakımların aksatılması gibi nedenler hatalı ölçümlere yol açıyor ve bu da ciddi sorunlara neden oluyor.   

 

Güneş enerjisi konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Egeres, sürekli güçlenen teknik kadrosu ve saha ekibiyle Türkiye’de gelişmekte olan güneş enerjisi pazarında da yerini almaktadır. Güneş Enerjisi projelerinde, proje geliştirme ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde yatırımcılara danışmanlık hizmetleri sunmaktadır.  

 

Egeres, güneş enerjisi danışmanlığı konusunda uluslararası akreditasyona ve güçlü bir teknik altyapıya sahip olan Fraunhofer ISE ile 2009 yılı Nisan ayında bir ortaklık anlaşması imzaladı. Fraunhofer ISE Enstitüsü, 1981 yılında Almanya Freiburg’da kurulmuştur. Avrupa’nın ilk Güneş Enerjisi Enstitüsüdür. 1993’den sonra çalışmalarını uluslararası boyuta taşıyan Fraunhofer ISE bugün 830’un üzerindeki personel sayısı ile Avrupa’nın en büyük Güneş Enerjisi Enstitüsü durumuna gelmiştir. Solar Energy Research Association ve European Renewable Energy Centres (EUREC) üyesidir. 

Bu işbirliğimiz kapsamında yatırımcılara sunduğumuz hizmetler arasında; Güneş Çiftliği kurulmasına uygun özellik taşıyan arazilerin taranması ve ortaya çıkarılması. Bu iş yapılırken dikkate alınan önemli kriterler, arazinin yapısı ve alanının fiziki uygunluğu, mülkiyet durumu, yakın trafo merkezine mesafesi ve bunun kapasitesidir. EPDK’ya verilecek bilgi ve belgelerin hazırlanarak rapor halinde yatırımcıya teslim edilmesi. Başvuru dosyasının eksiksiz olarak hazırlanması konusunda yatırımcıya gerekli tüm teknik bilgilerin sağlanması. Mühendislik ve fizibilite çalışmaları kapsamında: kurulu kapasite, yıllık elektrik üretim miktarı, yıllık bakım maliyeti, teknoloji alternatiflerinin ortaya konulması, santral yatırım maliyeti, tm’ye bağlantı iletim hattı maliyeti, yatırımın geri dönüş süresi hesabı, detaylı ekonomik analizler, panel testleri ve teknik kabul testlerini sayabiliriz.

 

Bu yıl yurtdışında gerçekleştirdiğiniz projeler hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bu sene iki ayrı önemli yabancı yatırımcı için, biri Norveç’te, diğeri de Moldova’da 2 projeye 80m ve 100m’lik ölçüm istasyonlarımızı kurduk. Organizasyonu da operasyonları da başarılı bir şekilde, DEWI Türkiye ve Egeres ekibimiz yürüttü.

 

Son aylarda, 200’ü aşacak ve işlemleri süren RES lisansları nedeniyle yoğun bir taleple karşı karşıyayız, yatırımcılar inşaat başlangıç süresine kadar saha değerlendirmelerini yapmak zorundalar. Talepleri karşılamak için her iki firmamız da büyüyor. Hizmet ve ürün kalitemizden ödün vermeden, şirket içi eğitimlerimize önem vererek bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Türkiye’de ciddi bir çalışma programı var önümüzde, ofiste mühendislerimiz ve ayrıca da sahalarda 3 ayrı ekiple çalışıyoruz aralıksız olarak. Tüm bu çalışmalara paralel olarak yurtdışında da önemli işler yapacağımıza inanıyorum.