E-Dergi Oku 
KARYER GROUP
200x200 piksel Reklam Alanı

O Bize DeÄŸil Biz Ona Aitiz

O Bize DeÄŸil Biz Ona Aitiz

6 Haziran 2017 | ÇEVRE
134. Sayı (Mayıs-Haziran 2017)
3.783 kez okundu

 

Son zamanlarda hemen her yerde karbon ayak izi, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi, enerjinin korunumu, organik ürün, geri dönüÅŸüm gibi herkesin konuÅŸtuÄŸu, az çok fikir sahibi olduÄŸu ama nasıl hayatımızın içine girdiÄŸini tam olarak anlayamadığı kavramlar ortaya çıktı. Aldığımız t-shirtten, içtiÄŸimiz suyun ÅŸiÅŸesine, çocuklarımızın oyuncaklarına kadar sirayet eden bu kelimeler bizim ne zaman yaÅŸamımıza dahil oldu?

Biz ne zaman dünyanın varoluÅŸundan beri kendi kendini dengeleyen "çevre"yi hem bozan hem de iyileÅŸtirenler olduk?

Dünyanın çevre sorunları sadece insanı etkilemeye baÅŸladığı zaman mı var oldu? Elbette hayır. Ama insanın müdahaleleri tüm doÄŸayı etkiledi. ÖrneÄŸin Amerika'da bulunan ve dünyanın en büyük milli parklarından olan Yellowstone'da, bundan 90 yıl kadar önce kurtlar yok edildi ve ekosistem deÄŸiÅŸti. Kurtların yokluÄŸunda geyik popülasyonu oldukça arttı ve geyikler bitki örtüsüne büyük zararlar verdi. Öyle ki zamanla aÄŸaç boyları kısaldı, kuraklık baÅŸladı ve erozyon meydana geldi. Tabii ki bu deÄŸiÅŸimden bir çok hayvan da etkilendi. 70 yıl kadar sonra durumun anlaşılmasıyla, parka kurt sürüleri bırakıldı ve zamanla azalan geyik sayısı sayesinde doÄŸal bitki örtüsü tekrar canlandı. KuÅŸlar, porsuklar, ördekler, sürüngenler, ayılar ve kunduzlar yeniden Yellowstone ekosistemine katıldılar. Hatta kunduzların yaptıkları küçük barajlar nehir yataklarını deÄŸiÅŸtirdi, göletler oluÅŸturdu ve erozyonu önlemeye büyük katkıda bulundu. Bu olanların tümü, insanlığın tehlikeli olarak sınıfladığı bir çarkın dengeden  çıkarılması ile meydana geldi ve etkisi uzun yıllar sonra farkına varıldı. Ancak insanlık için tehlikeli olanın diÄŸer canlılar için yaÅŸam alanı yarattığı görüldü. Ä°nsanın yaÅŸama içgüdüsü ve hakim olma isteÄŸi, açıkça, doÄŸaya müdahale etmesinin en önemli nedenleri arasında.

 

Zamanla düzenli hayata geçen insanoÄŸlu, toplu yaÅŸamın getirdiÄŸi ihtiyaçlar ve sıkıntılar ile yüz yüze geldi. 19. yüzyılda sanayi devrimiyle baÅŸlayan endüstrileÅŸme ve buna baÄŸlı olarak artan nufüsla büyüyen ÅŸehirler, ilk çevre sorunlarının meydana gelmesine yol açtı. Ä°lk kez 1952 yılında Ä°ngiltere’nin baÅŸkenti Londra’da 4000 kiÅŸinin ölümüyle sonuçlanan hava kirliliÄŸi felaketi bunların en önemlilerindendir. Çevre sorunlarının birincil etkilerinden olan bu olayların haricinde, kaynağının bir çevre sorunu olduÄŸu sonradan anlaşılan olaylar da sıkça yaÅŸandı. Bunların en önemlileriden biri 19. yüzyıl ortalarında yaÅŸanan tifo ve kolera salgınları sırasında Koch ve Pasteur’ün hastalıkların sebebinin atıksular olduÄŸunu keÅŸfetmesidir. Çok sayıda insanın ölümüne sebep olan kolera ve tifo salgınları yüzünden kanalizasyon sisteminin gerekliliÄŸi ortaya çıktı. O zamana kadarsa Avrupa'da kanalizasyon sistemi bulunmadığı için evlerden sokaklara atıksular ve lağım suları boÅŸaltırılırdı. Hatta bu durum Fransa’da ve Almanya’nın Köln ÅŸehrinde o kadar vahim durumdaydı ki insanlar üst katlardan dökülen atıksulara denk gelmemek için sokak ortalarından yürümek zorunda kalıyordu. Topuklu ayakkabının icadının da bu duruma baÄŸlı olduÄŸu söylenir. Bu dönemde  yapılan bir diÄŸer buluÅŸ da yine atıksu kaynaklı kötü kokuları bastırmak için geliÅŸtirilen kolonya (Köln) ve parfümdür. Maalesef bu maddeler de ilerleyen yüzyıllarda geliÅŸerek içlerinde zararlı gazlar ihtiva etmeye baÅŸladılar ve bu sebeple atmosfer yapısını bozarak günümüzün önemli çevre olaylarından olan küresel ısınmanın sebeplerinden biri haline geldiler. Bu gazlar yaÅŸamımızı sürdürmemiz için mutlak ÅŸart olan havanın doÄŸal bileÅŸiminde bulunan gazların normalin üzerinde yoÄŸunluÄŸa çıkmasına ve aşırı miktarda artmasına sebep olarak havanın bileÅŸimini bozdular. GüneÅŸ’den gelen ışınların ısı enerjisinin tutulumunu arttırarak, dünyanın ortalama sıcaklığının artmasına sebep oldular. Bu duruma neden olan diÄŸer gazlar ise çoÄŸunlukla insanın enerji üretimi sonucunda ortaya çıkmıştır. Ä°nsanın yaÅŸamını kolaylaÅŸtırmak ya da daha fazla konfor saÄŸlamak amacıyla yeni ürünler de elektrik enerjisine ve ısı enerjisine duyduÄŸumuz ihtiyacı her geçen gün arttırmaya devam ediyor. Bu ihtiyacı karşılamak için kullanılan kömür, doÄŸal gaz ve petrol gibi fosil yakıtlar da daha fazla çevre kirliliÄŸine neden oluyor.

Bundan önceki yüzyılda insanoÄŸlunun asıl ihtiyacı daha fazla yiyecek üretmekti. Bu yüzden geleneksel tarım yöntemleri terk edildi. Melez tohumlar, böcekleri ve istenmeyen bitkileri öldüren kimyasal ilaçlar, suni gübreler ve yeraltı suyundan beslenen sulama sistemleri kullanılmaya baÅŸladı... Verimli topraklarsa birer birer azaldı. Bu kayıplara raÄŸmen insanoÄŸlunun nüfusu artarken, endüstrileÅŸme hızlandı ve kontrol edilemeyecek ÅŸekilde büyüme gerçekleÅŸti. Bu büyümenin olumsuz etkileriyse çevre kazaları ve sorunları olarak bizlere geri döndü.

Dünyanın çeÅŸitli yerlerinde meydana gelen çevre kazaları ve çevre sorunları oldukça fazla canlı yaÅŸamını sona erdirdi. Bu sorunlara çözüm bulmak için 5-16 Haziran 1972’de Ä°sveç’in Stokholm kentinde toplanan BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Kurulu bu duruma dikkat çekmek için 5 Haziran'ı Dünya Çevre Günü ilan etmiÅŸtir.

Çevre sorunlarının ve çözüm önerilerinin görüÅŸüldüÄŸü çeÅŸitli uluslararası toplantılar bugün de gerçekleÅŸmeye devam ediyor. Dünyanın doÄŸal dengesine daha fazla zarar verilmemesi hatta mümkün olduÄŸunca eski haline getirmek için kararlar alınıyor ve ülkeler bu kararların altına imza atıyor. Fakat bu duruma karşılık, insanoÄŸlu kendi için talepte bulunmaya da hala devam ediyor. "Ä°nadına Canlı" adlı kitabında Vandana Shiva ÅŸöyle yazar.

"Dünya insanlara ait deÄŸildir. Ä°nsanlar dünyaya aittir. Bütün her ÅŸey, aileyi birbirine baÄŸlayan kan bağı gibi birbirine baÄŸlıdır. Dünyanın başına gelen ne varsa, dünyanın evlatlarının da başına gelir.”

Aslında bu bakış açısı her ÅŸeyi açıklıyor. Ä°nsanoÄŸlu doÄŸaya hükmetmek yerine onunla bütün olmaya çalıştığında birçok sorunun çözümünü de bulunmuÅŸ olacak. Elbette ki sorulması gereken büyük soru, insanoÄŸlu alışkanlıklarından sıyrılıp sıyrılamayacağı. Üstelik bunu yapmazsak dünyadan önce kendi sonumuzu getireceÄŸimizi bildiÄŸimiz halde...

 

        Merve BALTA ÇEVRE MÜHENDÄ°SÄ° - STANDART POMPA


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Dünyada En Çok Karbon Salımı Yapan Ülkeler

Karbon salınımı, dünya genelinde iklim değişikliğine ve çevre sorunlarına yol açan önemli bir faktördür....
26 Haziran 2024

Toplum Temelli Yenilenebilir Enerji GiriÅŸimleri

Son yıllarda iklim değişikliğiyle mücadelenin ve çevresel etkiyi azaltmanın aciliyeti, daha temiz ve daha sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş iht...
15 Mayıs 2023

Türkiye Yenilenebilir Enerji Görünümü

Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ile birlikte Türkiye'nin artan enerji talebinin sürdürülebilir koşullarda sağlanabilmesi ve gelişen enerj...
23 Ocak 2023

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • DoÄŸalgaz Dergisi
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • Ä°klimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.