8 Mayıs 2023 | HABERLER | 2.054 kez okundu |
Åžirketlere danışmanlık alanında teknoloji temelli hizmetler sunan KPMG ve enerji piyasasına yönelik bilgi ve danışmanlık hizmetleri veren Enerji IQ tarafından ortak hazırlanan, Türkiye'deki enerji sektörünün 2022 yılı görünümünü ortaya koyan “Enerji Sektörel Bakış” raporu yayımlandı. Global ve yerel ekonomik görünümün yanı sıra son küresel geliÅŸmeler ışığında hazırlanan raporda, Türkiye'nin elektrik, doÄŸal gaz ve yenilenebilir enerji piyasalarının görünümüne dair önemli bilgilere yer veriliyor.
Raporla ilgili deÄŸerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Petrol ve DoÄŸal Gaz Lideri Hakan Demirelli, “Enerji sektörü küresel olarak büyük bir dönüÅŸüm sürecinde. 2022 sonu itibarı ile dünyada 300'den fazla ÅŸirketin küresel bir giriÅŸim olan RE100'e katıldığı ve yüzde 100 yeÅŸil enerji üretim taahhüdünde bulunduÄŸu belirtiliyor. Türkiye'de de önümüzdeki dönemde enerji sektörü baÅŸta olmak üzere sektörler genelinde yeÅŸil enerji uygulamalarının yaygınlaÅŸtığını göreceÄŸiz.” dedi.
KPMG Türkiye Elektrik ve Altyapı Lideri Orhan Turan ise raporu, “YeÅŸil enerjiye geçiÅŸ günümüzün en önemli ve öncelikli gündem maddelerinden. Bu sürecin doÄŸru ve hızlı bir ÅŸekilde yönetilmesi için yeÅŸil finansman uygulamalarının sürekli kılınması gerekli. Finans sektörünün doÄŸru pozisyon alarak yeÅŸil dönüÅŸüm projelerine yeterli kaynağı saÄŸlaması oldukça önemli.” ÅŸeklinde deÄŸerlendirdi.
Enerji IQ Bilgi Servisleri Genel Müdürü Emre Ertürk de deÄŸerlendirmesinde ÅŸunları söyledi: “Rusya ve Ukrayna arasında geçen yıl ÅŸubat ayında baÅŸlayan sorun, enerji piyasasında Avrupa merkezli bir deÄŸiÅŸim ve dönüÅŸüm dalgası oluÅŸturdu. Bu dönüÅŸümün etkileri, artık coÄŸrafi açıdan bölgeye uzak piyasalarda da gözlemlenebiliyor. Türkiye piyasası da bu döngünün içerisinde. Nitelikli bilgiye; doÄŸru, hızlı ve zamanında erÅŸim, risk yönetimi ve stratejik karar mekanizmaları açısından büyük önem taşıyor.”
Enerji IQ Bilgi Servisleri Çözüm Ortağı Alper Özmumcu ise raporla ilgili görüÅŸlerini ÅŸöyle aktardı: “Verilere dayanarak yaptığımız karşılaÅŸtırmalı analizler, bize piyasanın geleceÄŸi adına matematiksel temele dayalı somut ipuçları veriyor. Bu çalışmalarımızın temel konularına raporda yer vererek geleceÄŸe dönük bir perspektifle 2022 yılını inceledik.”
Enerji sektörü CEO'ları olası bir resesyona hazır
Rapora göre küresel çapta enerji sektörü CEO'ları 2022 ve sonrasında olası bir resesyona hazır. CEO'ların yüzde 87'si önümüzdeki 12 ay içerisinde bir resesyon yaÅŸanabileceÄŸini söylüyor. CEO'ların yüzde 57'si bu resesyonun hafif ve kısa süreli olacağını düÅŸünürken yüzde 75'i önümüzdeki 3 yılda yaÅŸanması beklenen büyümeyi tersine çevireceÄŸine inanıyor. CEO'lara endiÅŸe ettikleri en büyük riskler sorulduÄŸunda; faiz oranları, enflasyon ve resesyon ilk 3 sırayı alıyor. Buna raÄŸmen, enerji CEO'larının birçoÄŸu, ÅŸirketlerinin, enerji sektörünün ve küresel ekonominin önümüzdeki 3 yıl içinde yaÅŸayacağı büyüme konusunda oldukça iyimser. CEO'lar artan belirsizliÄŸe raÄŸmen dayanıklı kalmaya devam ediyor ve uzun vadeli, sürdürülebilir büyümeye odaklanıyor.
Enerjide yeÅŸil dönüÅŸüm ÅŸirketlerin gündeminde
Enerji sektöründe yeÅŸil dönüÅŸümün de artık kritik ve kilit bir rol oynadığında dikkat çekilen raporda, 2022 sonu itibarı ile dünyada 300'den fazla ÅŸirketin küresel bir giriÅŸim olan RE100'e katıldığı ve yüzde 100 yeÅŸil enerji üretim taahhüdünde bulunduÄŸu belirtiliyor. Bazı ÅŸirketler de düÅŸük karbonlu, hatta net sıfır karbonlu bir ekonomiye geçiÅŸ için iddialı karbon azaltma hedefleri belirledi. Yenilenebilir enerji sertifikası da kurumların dışarıdan yenilenebilir enerji temin ettiklerini kanıtlayan bir sertifika türü olarak öne çıkıyor. 2022 yılında Türkiye'de IREC Yenilenebilir Enerji Sertifika sistemine kayıtlı aktif santral sayısı 390'a ulaşırken toplam kurulu güç 7 GW'ı geçti. Türkiye Ulusal Enerji Planı'nı hakkında deÄŸerlendirilin de yer aldığı raporda, plandaki projeksiyona göre ülkemizde 2020 – 2035 döneminde elektrik tüketiminin 510,4 TWh'e yükseleceÄŸi, elektrikteki kurulu gücün ise bugünkü 103,5 GW'tan 189,7 MW'a çıkacağı belirtiliyor.
Birincil enerji tüketimi içindeki yenilenebilir enerji kaynaklarının payı artıyor
Türkiye'nin 2020 yılı birincil enerji tüketimi 147,2 Mtep olarak gerçekleÅŸirken, Ulusal Enerji Planı'na göre bu miktarın 2035 yılına kadar 205,3 Mtep'e çıkacağı tahmin ediliyor. Birincil enerji tüketimi 2000 - 2020 döneminde yıllık ortalama yüzde 3,1 oranında artış gösterdi. 2020 - 2035 döneminde ise yüzde 2,2 oranında artış olacağı tahmin ediliyor. 2020 yılında yüzde 16,7 olan birincil enerji tüketimi içindeki yenilenebilir enerji kaynaklarının payının 2035 yılında yüzde 23,7'ye yükseleceÄŸi öngörülüyor. Nükleer enerji payının 2035 yılına kadar yüzde 5,9 olacağı, 2020 yılında yüzde 83,3 olan fosil kaynaklarının payının ise 2035 yılında yüzde 70,4 oranına düÅŸeceÄŸi tahmin ediliyor. Kömür payının ise yüzde 21,4'e doÄŸal gazın ise yüzde 22,5'e gerileyeceÄŸi tahmin edilirken petrolün payının ise yüzde 26,5 olabileceÄŸi belirtiliyor.
Nihai enerji tüketiminde sanayinin payının artması bekleniyor
2020 yılında 105,5 Mtep olan nihai enerji tüketimin 2035 yılına kadar 148,5 Mtep'e yükseleceÄŸi öngörülüyor. 2020 yılında yüzde 34,4 ile nihai tüketimi içinde en yüksek paya sahip olan sanayi sektörünün payının 2035 yılına kadar yüzde 38,7'ye yükselmesi bekleniyor. Mesken ve hizmet sektörünün toplam yüzde 40,1'lik payının ise yüzde 34,9'a gerileyeceÄŸi düÅŸünülüyor.
Elektrik tüketimi 2035 yılına kadar 510,5 TWh seviyesine ulaÅŸacak
2000 - 2020 döneminde yılda ortalama yüzde 4,4 artarak 128 TWh'ten 306,1 TWh'e yükselen elektrik tüketiminin ise 2035 yılına kadar yıllık ortalama yüzde 3,5 düzeyinde artarak 510,5 TWh seviyesine ulaÅŸacağı öngörülüyor. Tahmin dönemi boyunca yıllık bazda sanayi sektöründe yüzde 3,7, meskenlerde yüzde 2,3, hizmet sektöründe yüzde 2,2 yıllık ortalama elektrik tüketim artışı olması bekleniyor. 2020 yılında nihai enerji tüketimi içinde yüzde 21,8'lik orana sahip elektrik enerjisinin payının 2035 yılında yüzde 24,9'a ulaÅŸacağı tahmin ediliyor. Öte yandan 2020 yılında elektrik üretiminde yüzde 11,7 oranına sahip kesintili yenilenebilir enerji kaynaklarının payının 2035 yılına kadar kademeli olarak yüzde 34,3'e yükselmesi beklenirken 2020 yılında elektrik üretiminde yüzde 42,4 olan yenilenebilir enerji kaynaklarının payının ise 2035 yılına kadar yüzde 54,8'e çıkması öngörülüyor. Hidroelektrik santrallerinin payının ise 2035 yılına kadar yüzde 17,3'e çıkması tahmin ediliyor.
DoÄŸal gaz tüketimi azaldı
2022 yılı süresince ithalat ve tedarik kısmında BOTAÅž'ın domine ettiÄŸi doÄŸal gaz piyasasının yapısında önemli bir deÄŸiÅŸiklik olmazken BOTAÅž'ın mayıs ayında Bulgaristan'a boru hattı ile doÄŸal gaz ihraç etmesi üzerine, ithalat ve ihracattaki olası potansiyeli deÄŸerlendirmek isteyen ÅŸirketlerin EPDK'ya yaptıkları lisans baÅŸvurularında artış gözlemlendi. Ancak özel sektörün 2022 yılında piyasadaki payı, bir önceki sene ulaşılan seviyenin oldukça altında kaldı. 2022 yılındaki doÄŸal gaz tüketimi, bir önceki yıla göre yüzde 9,8 azalarak 53,04 bcm'e geriledi. Tüketimdeki gerilemede, baÅŸta rezervuarlı hidroelektrik santrallerinden ve diÄŸer yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik enerjisi miktarındaki artışla, santrallerin doÄŸal gaz tüketiminin azalması temel etken oldu.
ABD, Türkiye'nin en yüksek paya sahip LNG tedarikçilerinden oldu
DoÄŸal gaz ithalatında ise Rusya, 21,57 bcm ile en yüksek paya sahip ülke konumunu korudu. BOTAÅž'ın Azerbaycan ile olan 6,6 bcm/y miktarlı kontratının süresinin nisan 2021 tarihinde sona ermesi, Azerbaycan'dan ithal edilen doÄŸal gaz miktarını biraz azalttı. Ancak bu düÅŸüÅŸ, spot boru gazı ithalatı ile bir miktar dengelendi. Toplam doÄŸal gaz ithalatı içerisinde spot LNG'nin payının artışı, ABD'yi 5,64 bcm ithalat ile Türkiye'nin en yüksek paya sahip dördüncü tedarikçisi konumuna getirdi. ABD, 9,40 bcm paya sahip İran ve 8,70 bcm hacimli Azerbaycan'ın ardından dördüncü sırada yer aldı. BeÅŸinci sırada ise 5,26 bcm ile Cezayir yer aldı. Dünya doÄŸal gaz piyasasının gündeminde ise en ön plana çıkan konu, Rusya'nın Bulgaristan'a ve Polonya'ya ihraç ettiÄŸi doÄŸal gazın akışını, ruble cinsinden ödeme yapılma talebinin kabul görmemesi üzerine durdurması oldu.
R E K L A M