
"Mini YEKA'lar Güneş Pazarını Canlandırır"![]()
IBC Solar Türkiye CEO’su Hakan Daltaban ile Türkiye’deki güneÅŸ enerjisi pazarını ve IBC Solar Türkiye’nin faaliyetlerini konuÅŸtuk. Türkiye’de daha küçük boyuta YEKA projelerinin pazara daha fazla katkı saÄŸlayacağını ifade eden Daltaban, mini YEKA projelerinin pazarı oluÅŸturacağı, istihdamı arttıracağı, daha çok yatırımcının iÅŸin içerisinde olmasını saÄŸlayacağı ve risk unsurunu ortadan kaldıracağı görüÅŸünde. ÖNCELİKLE FİRMANIZDAN VE ÇALIÅžMA ALANLARINIZDAN BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ? IBC Solar bir Alman firması. Her ne kadar Türkiye’de yeni regüle edilen bir pazar olmasına raÄŸmen, Avrupa’da güneÅŸ enerjisi pazarı 40 seneyi aÅŸkın bir süredir bulunuyor. IBC Solar ise bu sektörde 36 yıldır faaliyetlerini sürdürüyor. Yapmış olduÄŸu organizasyonlarla dünya genelinde en fazla referansa sahip firmalardan bir tanesi konumunda. Dünya genelinde yaklaşık olarak 55 ülkede 3.5 GW’ın üzerinde 200 bin adetten fazla projeye referans olan bir organizasyon. 2014 yılı sonrasında Türkiye’de de faaliyet göstermeye baÅŸladı. Yaklaşık yedi sene önce Türkiye’de ofis açarak, olmayan bir pazara giriÅŸ yapmış durumdaydı. 2015 yılının baÅŸlarında ÅŸirket bileÅŸmesi gerçekleÅŸti. BaÅŸka bir firma ile faaliyetlerimizi sürdürürken bu ÅŸirket birleÅŸmesinin ardından Türkiye’de operasyonun başına biz geçtik ve sadece geçen yıl içinde 100 MW’a yakın kurulumlarımız oldu. TÜRKIİE’DEKİ GÜNEÅž PAZARINI NASIL DEÄžERLENDİRİYORSUNUZ? ÖZELLİKLE ÇATI PAZARINDAN YENİ MEVZUAT DEĞİŞİKLERİ GERÇEKLEÅžTİ. BU DEĞİŞİKLİKLER SIİZE GÖRE YETERLİ Mİ? Enerji her ülkenin can damarı durumunda. Dünyadaki her ÅŸey enerji üzerine oluÅŸuyor ve yaÅŸanan savaÅŸların büyük bir bölümünün enerji kaynaklı olduÄŸunu söyleyebiliriz. Türkiye maalesef fosil enerji kaynakları açısından çok verimli bir ülke konumunda deÄŸil. Ülke olarak doÄŸalgazımız yok, petrolümüz yok, çok kaliteli kömürümüz yok, HES’lerde ise artık imitlere dayandık. Türkiye’nin güneÅŸ ve rüzgar gibi yenilebilir enerji kaynakları oldukça verimli ve bu kaynaklara yönelik yeteri kadar alanımız da bulunuyor. Bunu Almanya ile mukayese edersek, güneÅŸ enerjisinde yaklaşık 44 GW’ın üzerinde kurulu güç olduÄŸunu görebiliyoruz. Almanya ortalama ışınımı 900 kwh/ m²/yıl olan, yani Türkiye’nin neredeyse yarısı kadar güneÅŸ ışınımına sahip olan bir ülke. Almanya’da 44 GW’lık bir kurulu güç varken Türkiye’de bu yaklaşık 4.5 GW’lar seviyesinde. Bu alanda gidecek çok yolumuz bulunuyor. GüneÅŸ enerjisinin en güzel yanı sınırsız ve sıfır maliyetli bir kaynak oluÅŸu. Bu nedenle dünyada panellerin ve üretimlerin verimlilikleri arttıkça daha dar alanlarda sistem kuruldukça, maliyetler yatırım yapılabilir seviyelere geldikçe hem ülkelerin hem de yatırımcıların daha çok ilgisini çekmeye baÅŸlıyor. Türkiye’deki geçtiÄŸimiz senelerde yapılan yatırımların geri dönüÅŸleri yaklaşık 6 - 8 sene bandında gerçekleÅŸebiliyordu. Devletin bu konuda bir takım düzenlemeleri olmuÅŸtu, 13,3 dolar sentten bir satın alma taahhüdü vardı. Ama maalesef biraz yavaÅŸ ilerliyoruz, izin onay ve iÅŸin mevzuat kısmı yatırımcılara oldukça yük oluÅŸturuyor. Bu konularla ilgili sivil toplum kuruluÅŸları ve bürokratlarla yapılan çalışmalarla gerekli düzenlemeler konusunda ilerliyoruz ama biraz daha yola ihtiyacımız var. Endüstriyel çatılarda ise yatırım yapılabilir seviyelerde. İnsanlar kendi öz tüketimlerini karşılayabilecek yatırımları yapabiliyorlar ama 10 kW altı dediÄŸimiz bireysel pazar tarafında biraz mevzuatsal desteÄŸe ihtiyacımız var. Onay süreçleri ve yatırım projelendirme masrafları çok ağır durumda. Almanya örneÄŸine bakacak olursak evinize bir sistem kurmak isterseniz yapmanız gereken tek iÅŸ kendi mimarınızdan GES’e uygundur yazısı almanız buna ek olarak da bir form doldurmanızdır. Bunun dışında yapmanız gereken bir durum yok. Bizde ise ufak bir sistem kurmak istediÄŸinizde bu 3-4 aylık bir süreci kapsayabiliyor. Bu süreçlerin biraz daha yatırımcılar lehine kolaylaÅŸması ve öz tüketim projelerinin artması gerekir. Bu anlamda düzenlemeler yapılıyor ve bürokrasi de bu durumu çözme çabası içerisinde. Ancak biraz daha hıza ihtiyaç var. MEVZUAT AÇISINDA YENI DÜZENLEMELERİN YAKIN ZAMANDA GERÇEKLEÅžECEĞİNİ DÜÅžÜNÜYOR MUSUNUZ? YAPILAN DÜZENLEMELER SEKTÖRÜN BEKLENTİLERİNİ KARÅžILIYOR MU? Gerekli düzenlemelerle sürecin daha kısalması gerçekleÅŸmesi zorunlu olan bir süreç. Bu ÅŸekilde bir düzenleme olmaması durumunda küçük yatırımcıları bu kadar uzun bir prosesin içine sokamazsınız. Küçük yatırımcı elektrik ihtiyacını karşılamak için aylarca uÄŸraÅŸmaz, mevzuat kargaÅŸasının içerisine çok fazla girmez bu nedenle de yatırımı gerçekleÅŸtirmez. Bu konuyu birkaç boyutta ele almamız gerekiyor. Öncelikle konuÅŸtuÄŸumuz konu cari açık… Ülke olarak en büyük ithalat kalemlerimizden bir tanesi enerji. Åžu an çatıya takılan her bir panel bizim İran’dan ya da Rusya’dan daha az doÄŸalgaz almamızı saÄŸlıyor. Aslında yenilenebilir enerji yatırımları bir milli projedir. Bürokrasi bu konuyu düzeltme konusunda kararlı ve istekli ama Türkiye’de mevzuatlar açısında çok muhatap bulunuyor; Enerji Bakanlığı, EPDK, Belediyeler, dağıtım ÅŸirketleri gibi… Bir projede çok fazla bürokrasinin bir arada olması iÅŸin çözme aÅŸamasını yavaÅŸlatabiliyor. Bu konu Avrupa’daki yapılan boyutlara gelmez ise Türkiye’de ufak çatı pazarından bahsedemeyiz. Bürokrasi de bu konuda neler yapılabileceÄŸiz çabası içerisinde. BİRÇOK ÜLKEDE FAALİYET GÖSTEREN BİR FİRMA IBC SOLAR. TÜRKİYE OLARAK BU SEKTÖRDE BİZ NELERİ YANLIÅž YAPTIK ALMANYA İSE NELERİ DOÄžRU YAPTI? Avrupa’da güneÅŸ yatırımlarını yaklaşık yüzde 75 ila 80’i çatılara yönelik gerçekleÅŸmiÅŸ durumda. Bunlar aslında öz tüketim projeleridir. Üretilen elektriÄŸi devlete satmak yerine kendi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir anlayış bulunuyor Avrupa’da. Biz bu sektöre biraz ters taraftan baÅŸladık. 1 MW ’a kadar lisanssız bir düzenleme çıkardık ve bu tanım da çok doÄŸru bir tanım deÄŸildi. Bu alanda biraz düzensiz bir ÅŸekilde ilerleme oldu. Hiç olamayacak sahalar çaÄŸrı mektubu aldı, bu alanlara yatırımlar yapılmaya çalışıldı. Öz tüketimden baÅŸlamış olsaydık çok daha verimli ve saÄŸlıklı olabilirdi. Türkiye güneÅŸ enerjisinde çok yeni bir pazar ve ÅŸunu söyleyebiliriz; bebeklik dönemi ve emekleme aÅŸamasındayız. Bunlar beklenen süreçlerdir ve yeni regüle olmuÅŸ iÅŸ alanlarında bu tür geliÅŸmeler yaÅŸanabilir. Bürokrasinin çabalarıyla süreçlerde giderek düzelme yaÅŸanıyor. 3–4 sene önce yaÅŸamış olduÄŸumuz sorunları ÅŸu an yaÅŸamıyoruz. Bölge dağıtım ÅŸirketlerinin özel bir yapıda olması, kendi gelir kaynaklarının darlığı, ticari sıkıntıları bu pazarda biraz engel olarak karşımızda görünüyor. Devletin bu tarafta da bir düzenleme yapıyor olması pazarın önünü açacaktır ve rahatlatacaktır. FİRMA OLARAK HEDEFLERİNİZDEN BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ? Ben kiÅŸisel olarak yeni regüle edilen pazarlarda bulundum. Yeni pazar nasıl baÅŸlar, nasıl ilerler ve nasıl sonuçlanır tüm bu aÅŸamaları tecrübe etmiÅŸ birisiyim. Ben bireysel pazara çok inanıyorum. Bu nedenle beÅŸ yıl önce bir franchise yapısı kurduk. Bu yapıdan beklentilerimiz tamamen öz tüketim projelerinin içerisinde olabilmekti. Åžu an IBC Solar olarak Türkiye genelinde 51 ÅŸehre hitap edebilecek toplamda 20 tane franchise organizasyonumuz bulunuyor. 10 kW altı çatı pazarımız açıldığı anda bizim hedefimiz yaklaşık 400 noktada olmak. Bu pazarda dominant bir yapıda olmak en büyük hedefimiz. Bunu kurabilmemiz için de regülasyon tarafının tamamlanması gerekiyor. 400 noktada olmayı hedefliyorsanız bunun bir eÄŸitim prosesinin devamında olması gerekiyor. Bu nedenle IBC Akademi çalışmasını tamamladık ve bunu bir üniversite ile sertifika programı haline getirme planımız da bulunuyor. Burada hem kendi organizasyonumuzun düzenli eÄŸitimlerini tamamlamak hem de pazarda oyuncu olmak isteyenlere hizmet vermek gibi bir amacımız var. İşini severek yapan bir organizasyonuz üzerine bir ÅŸeyler koyabilir miyiz, düÅŸüncesi ve çabasına sahibiz. İyi ve tecrübeli bir kadromuz var ve ana firmanın da 35 yıllık bir tecrübesi bulunuyor. Bizim amacımız hem sahadaki uygulamalar anlamında iÅŸin doÄŸrusunu yansıtmak hem de AB’deki mevzuatların ne olduÄŸu konusunda bürokrasiyi bilgilendirmek gibi bir takım çabaların içerisinde olmayı hedefliyoruz. YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ EN BÜYÜK DEZAVANTAJI BAZ KAYNAK OLARAK KULLANILAMIYOR OLMASI. BU DURUMDA DA DEPOLAMA SISTEMLERİ ÖN PLANA ÇIKIYOR. TÜRKİYE OLARAK BU KONUDAKİ ÇALIÅžMALARIMIZI NASIL DEÄžERLENDIRIYORSUNUZ? GüneÅŸ enerjisinde stabil enerji üretimi mümkün deÄŸil, yaz ile kış mevsimi arasındaki ürerim seviyeleri de farklılık gösteriyor. Bu konuda ülkelerdeki stratejiler enerji bakanlığının ya da düzenleme kurumlarının baz saÄŸlayabilecek bir takım uygulamaları getirmek. Dünyada depolama konusunda iyi bir ivme var. Özelikle son birkaç senedir hem teknoloji olarak hem yatırım maliyetleri açısından büyük bir ilerleme var. Öyle görünüyor ki birkaç sene sonrasında baÅŸka bir dünya konuÅŸabiliyor olacağız. Enerji Bakanlığı ve EPDK’da bu durumun farkında. Özellikle depolama tarafında iyi bir ivme yakalamaya çalışıyorlar. Depolama konusu dünyanın geleceÄŸi, enerjideki en büyük problemimiz üretebilip depolayamıyor oluÅŸumuz. Bunu gerçekleÅŸtirebilirsek fosil yakıt tüketimini azaltmış oluruz zaten dünyadaki fosil yakıt rezervleri ve ekonomik ömürleri belli.
GÜNEÅž ENERJİSİ KONUSUNDA GERÇEKLEÅžTİRİLEN YEKA İHALELERİNİ NASIL DEÄžERLENDİRİYORSUNUZ? GüneÅŸ enerjisiyle ilgili YEKA projesi bulunuyor. Bu konuyla ilgili fikrim keÅŸke bu boyutta tek bir yapı içerisinde gerçekleÅŸmeseydi. Ben mini YEKA’ların pazara daha fazla faydalı olacağına inanıyorum. Böyle olması hem pazarı oluÅŸturur hem istihdamı arttırır hem daha çok yatırımcının bu iÅŸin içerisinde olmasını saÄŸlar hem de risk unsurunu ortadan kaldırır. Bir yatırımcı olarak baktığınızda bu yatırımcının iÅŸi sonuçlandırmasını beklersiniz ama YEKA ihalesi mini ÅŸekilde yapılmış olsaydı farklı düzenlemelerle 1 GW’lık bu yatırımlar sonuçlanmış olurdu diye öngörüyorum. Türkiye’de güneÅŸ pazarı büyüyecekse, bu konuda kararlıysa bu iÅŸin millileÅŸmesi konusu kaçınılmaz. Yurt dışından hücre fabrikası, depolama, inverter gibi yatırımların Türkiye’ye gelmesi için yatırımcıların önündeki pazarı görebilmesi lazım. Yatırımcıların kısa, orta ve uzun vadede bu yatırımları görebilmesi gerekiyor 1 GW için kimse bu yatırımı gerçekleÅŸtirmez. Biz ülke olarak yatırımcıların önüne bir projeksiyon serebilirsek bu yatırımların yapılmasına imkan saÄŸlamış oluruz. PAZARDA ÇOK SAYIDA FIRMA BULUNUYOR. IBC SOLAR’I DİĞER FİRMALARA GÖRE ÖNE ÇIKARAN ÖZELLİKLERİ NELERDİR? Ben rakip ve rekabet kavramına çok fazla inanmıyorum. Yeni regüle edilen bir pazarda, pazar yeteri kadar büyükse iÅŸini doÄŸru yapan firmalar için yeteri kadar pazar payı bulunur. Benim en iyi dostlarım rakiplerimdir. Biz hiçbir zaman rakibini kötüleyerek ya da diÄŸerlerinin yanlışını anlatarak iÅŸ yapan bir organizasyon olmadık, olmayacağız. Tecrübeliyiz, doÄŸru yapmak kaydıyla güneÅŸ çok doÄŸru bir iÅŸ. Siz doÄŸru bir iÅŸi yanlış bir uygulamayla yaparsanız, o zaman iÅŸ doÄŸru bir iÅŸ olmaktan çıkar. Bu sektör dışarıdan çok basit görünen ama çok fazla uzmanlık gerektiren bir sektördür. İşin tasarımından, uygulamasından, verimlilik hesaplarına kadar doÄŸru ürünleri seçebilmek, doÄŸru hesaplamaları yapabilmek gerekli. Bizim olmazsa olmazımız kalite. IBC Solar sahası dediÄŸiniz zaman her noktada aynı kaliteyi görebilirsiniz. Dışarıdan bakıldığında bu IBC Solar’ın sahası denebilecek seviyedeyiz. Bunu da piyasada görüyoruz, güzel geri dönüÅŸler alıyoruz. SON OLARAK EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZ NELERDİR? Pazar çok hızlı bir ÅŸekilde büyüdü fakat aynı hızda devam etmiyor piyasa da bunun sıkıntılarını çekiyor. GeçtiÄŸimiz yıl gerçekleÅŸtirmiÅŸ olduÄŸumuz iÅŸ hacminin yaklaşık olarak 4’te 1’i ile bu seneyi sonlandırmış olacağız. Türkiye’de bu konuda yatırım yapmak isteyen çok sayıda yatırımcı bulunuyor. Bu alanda düzenlemelerin hızlı bir ÅŸekilde yapılması gerekiyor yoksa bu yatırımcılar yurt dışında yatırım olanaklarını deÄŸerlendirecekler. Türkiye’de bu kadar enerji açığımız varken, yatırım yapma niyeti olan çok sayıda yatırımcı bulunuyorken bu insanların yabancı ülkelere yatırım yapmak için gitmesi çok hoÅŸ bir durum deÄŸil. IBC Solar Türkiye olarak OrtadoÄŸu ve Afrika’da da sorumluluÄŸumuz bulunuyor. O ülkelerde bu yatırımları rahatlıkla yapabilme gücümüz de bulunuyor ama ben bu sermayenin ve yatırımların ülkemde kalmasını arzu ediyorum. Bu alanda beklentim mini YEKA tarzı projelerin açılması ve bu yatırımların ülkemize fayda saÄŸlaması yönünde. İlginizi çekebilir... İzocam Genel Direktörü Murat Savcı: 'Yalıtım Kendini Geri Ödeyen Bir Sistemdir'Sürdürülebilir bir gelecek için yalıtım uygulamalarının yaygınlaÅŸması gerektiÄŸini ifade eden
İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, yalıtımın kendini ge... 'Elektrostatik Filtreler Toz Emisyonunun Tamamına Yakınını Temizliyor'2019 yılında Türk, Alman ve Danimarka ortaklığında kurulan INKWER firmasının Genel Müdürü Murat Erdem dergimizin sorularını yanıtladı. Erdem, elektros... ZeroBuild Summit'23 Direktörü Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz: "Sıfır Enerji Bina'lara Dönüşümü Konu Alacağız"Bu yıl 4. kez düzenlenecek olan Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi ZeroBuild Summit'23'te; Sıfır Enerji Binalar'a dair tüm bileşenl... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.