Önümüzdeki döneme dair projeleriniz ve hedefleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?

Türkiye, gelişen ekonomik yapısı ve güçlenen sanayisi ile enerjinin kritik önemde olduğu bir ülke. 150 yıla yakın bir zamandır Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz ve bugüne kadar başta enerji altyapılarına yönelik projeler olmak üzere sayısız çalışmaya imza attık. Elde ettiğimiz bu tecrübe sayesinde enerji çözümlerinde zengin bir deneyimimiz bulunuyor. Bu deneyimi küresel olarak  geliştirdiğimiz ürün ve çözümlerle daha da zenginleştirmek için çalışıyoruz. Bunu yaparken de sadece mevcut teknolojileri hayata geçirmeyi değil; akıllı şebekeler gibi modern çözümlerin de uygulanmasını hedefliyoruz. 

 

Ülkemiz bu yıl içinde modern dünyanın çevreye olan katkılarından biriyle, yani elektrikli otomobillerle tanışacak. Bu araçların yaygınlaşması ülkemizdeki enerji yönetimi yapısının da değişmesini beraberinde getirecek. Siemens olarak geliştirilmesine liderlik ettiğimiz akıllı şebekeler türü çözümlere, başta büyük şehirler olmak üzere ülke genelinde ihtiyaç duyulacak. Akıllı şebekeleri enerjinin sadece şehir içindeki kullanımında değil, enerjinin üretildiği santrallerden üretilen enerjinin iletimine ve sonrasında şehir şebekelerinde kullanımı ile abone yönetimine varan geniş bir perspektifle değerlendiriyoruz. Öncelikli amacımız, rüzgar başta olmak üzere doğa dostu enerji üretimi tekniklerinin yaygınlaşmasını sağlamak ve bunu yaparken de akıllı şebekeler ile modern bir yönetim sürecinin Türk insanının, şirketlerinin kullanımına açmak. 

 

ICCI 2011’e sponsor olan firmalardan birisiniz. Neden böyle bir tercih yaptınız? Sizce ICCI, Türkiye enerji sektörü açısından ne anlam taşıyor?

ICCI 2011, ülkemiz enerji politikalarına yön veren köklü bir organizasyon. Bu yıl 17. kez düzenleniyor ve bu yıl Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı olarak etkisini daha da arttırmaya hazırlanıyor. Siemens olarak bugün Türkiye’nin enerji altyapısında önemli bir paya sahibiz. Evlerdeki sigortalardan üretim santrallerindeki yönetim sistemlerine kadar tüm süreçlerde Siemens ürünlerini görebilirsiniz. Hem bugüne kadarki çalışmalarımız hem de ICCI 2011’in bizim sunmak için hazırlıklarını sürdürdüğümüz ürün ve teknolojileri gündeme getiriyor olmasını fuarın sponsorları arasındaki yerimizi almamızın en önemli sebepleri olarak sıralamak mümkün.

 

Türkiye, bugün sadece farklı enerji üretim yöntemlerinin kullanıldığı bir ülke değil, aynı zamanda dünyada az sayıdaki enerji koridorlarından biri. Siemens olarak bu alanda ne tür çalışmalarınız var?

Siemens  bir entegre enerji şirketi. Yani enerjinin olduğu her yerde Siemens adını da görebilirsiniz. Siemens Enerji Sektörü olarak bu konuda yatırımlar yapıyor ve başarılı oluyoruz. Fosil yakıtlı enerjinin üretiminden petrol ve gaz sektörü için yenilikçi çözümlerimize, anahtar teslimi yenilenebilir enerji üretiminden enerji servislerine, iletim ve dağıtım şirketlerinin kayıp/kaçak oranlarını düşürmelerini sağlayan teknolojilerimizden şehir şebekelerinde dağıtımı sağlayan ürünlerimize kadar her alanda çalışmalarımız ve projelerimiz bulunuyor. Bugün, tüm bunları küresel tecrübemizin ülkemize yansıttığımız en güzel örneklerinden biri olan ve Çanakkale’de ilk örneğinin faaliyete başladığı rüzgar enerji santraliyle de gösteriyor. Bu parçaları bir araya getirip resmin bütününe baktığınızda, karşınıza entegre enerji çözümlerimiz geliyor. Türkiye’nin enerji koridoru olma vizyonuyla Siemens’in sunduğu tüm çözümler bence örtüşüyor.

 

Türkiye’nin son yıllarda gündemde olan konularından biri de yenilenebilir enerji. Bu alandaki çalışmalarınız neler?

Yenilenebilir enerji alanında dünyanın pek çok bölgesinde işleyen projelere imza attık. Türkiye’de şu an rüzgar enerjisine odaklı çalışmalarımız devam ediyor. Enerjisa için anahtar teslim kurulumunu gerçekleştirdiğimiz Çanakkale’deki Mahmudiye Rüzgar Santrali’nin resmi açılışı geçtiğimiz aylarda gerçekleşti. Yine Enerjisa için Mersin’in Dağpazarı bölgesinde, yenilikçi, IEC1 standartlarına uyumlu rüzgar türbinlerimizin kullanılacağı bir başka projeyi gerçekleştiriyoruz. 

 

Bizim buradaki yaklaşımımız, entegre enerji şirketi olarak tüm süreçlerde yerimizi almak. Yani enerjiyi sadece üretildiği noktada bırakmak değil, şehirlerin altyapısını da akıllı şebekelerle yenileyip modern, yaşam kalitesini yükselten çözümler sunmak. İşte bu yüzden enerji, bir şehri geleceğe hazırlayacak olan tüm çözümlerimizi bir arada değerlendirdiğimiz Sürdürülebilir Şehirler yaklaşımımızın en önemli ayaklarından birini oluşturuyor.