
ETD Yönetim Kurulu Başkanı Cem Aşık: "Şu an Yaşadıklarımızdan Ders Alıp, 2015 Yılı İçinde Geleceğe Yönelik İyileştirme Çalışmalarına Başlamalıyız"![]()
Enerji Ticareti Derneği (ETD), şeffaf, rekabetçi, öngörülebilir ve yatırım yapılabilir bir piyasanın oluşması için, sektörün güçlü temsilcilerinden oluşan üyelerinden aldığı güçle, ulusal ve uluslararası kurumlarla işbirliği yaparak, pazarın doğru yönde gelişmesi için çalışan sektörün en güçlü derneklerinden biridir. Enerji piyasasında yaşanan son gelişmeleri ve enerji ticaretinin geldiği noktayı, ETD Yönetim Kurulu Başkanı Cem Aşık’tan değerlendirmesini istedik. Aşık’ın sektörün sorunlarına dair yaptığı önemli tespitleri sizlerle paylaşıyoruz.
ETD olarak Türkiye enerji sektörü açısından 2014 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?
2013 ve 2014 yılları bir taraftan Cumhuriyet tarihinde rekor üretim kapasitelerinin devreye girmesiyle, diğer taraftan ise üretim karışımını ciddi etkileyen kuraklık ile enerji piyasası katılımcıları açısından piyasayı tahmin etmenin zor olduğu yıllar oldu ve olmaya devam ediyor. Ülkemizde elektrik üretiminin yarıya yakını doğalgaz kullanılarak yapıldığından, bu iki piyasa birbirleriyle yakın etkileşim halindedirler. Kış aylarına yönelik doğalgaz tedariki ile ilgili yaşanan belirsizlik, gerek üretim gerekse satış açısından plan yapmayı çok zorlaştırmaktadır. Bu noktada güvenilir ve şeffaf fiyatların oluştuğu borsalar ve tezgah üstü piyasalarının önemi ortaya çıkmaktadır.
Türkiye’de tüm enerji kaynaklarını düşündüğünüzde, yenilenebilir enerjinin orta ve uzun vadede alabileceği minimum ve maksimum paylar sizce ne oranda olacak?
Tüm hidroelektrik santralleri yenilenebilir enerji olarak düşündüğümüzde, iklime bağlı olarak değişken olmak kaydıyla, yenilebilir enerji üretiminin payı zaten %30’a yakın durumdadır. Orta vadede bu oranın, rüzgar ve özellikle güneş kaynaklı kapasite artışına paralel olarak %40’lara kadar ulaşması mümkündür. Uzun vadedeki artışın ise, büyük oranda teknolojik gelişmelere bağlı olacağını düşünüyorum. Bildiğiniz gibi yenilenebilir enerjinin sisteme getirdiği en önemli ekonomik yük, yenilenebilir kaynakların belirsizliğini telafi etmek için hazırda bekletilmesi gereken ve hızlı devreye girebilen termik kapasite yatırımlarıdır. Enerjinin ucuz depolanmasına yönelik oluşabilecek teknolojik gelişmeler, yenilenebilir ile ilgili şu anki resmi tamamen değiştirebilir. Bunun yanında çok bilinmeyen bir alternatif ise tüketim tarafının yönetimidir. Elektrik piyasalarına baktığınızda, sadece üretim tarafının fiyata ve ihtiyaca duyarlı davrandığını, tüketim tarafının ise sistemin o anki şartlarına tepki vermediğini görüyoruz. Talep tarafını teşvik edecek mekanizmalar ve otomasyon teknolojilerinin yardımıyla, üretimde yenilenebilir kaynakların oluşturacağı değişkenliğe, tüketicilerin de eşzamanlı olarak uyum sağlamaları gelecekte mümkün olabilecektir. Bu iki gelişme, uzun vadede yenilenebilir enerjinin payını toplam içinde dramatik şekilde arttıracak potansiyele sahiptir.
Elektrik enerjisinin genel sorunları ve dernek olarak sunduğunuz çözüm önerileri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Enerji Ticareti Derneği (ETD), şeffaf, rekabetçi, öngörülebilir ve yatırım yapılabilir bir piyasanın oluşması için, sektörün güçlü temsilcilerinden oluşan üyelerinden aldığı güçle, ulusal ve uluslararası kurumlarla işbirliği yaparak, pazarın doğru yönde gelişmesi için çalışan sektörün en güçlü derneklerinden biridir. Bünyesinde oluşturduğu çalışma gruplarıyla, üyelerinin bilgi birikimini, tecrübesini ve entelektüel kapasitesini, pazarın gelişmesi için somut çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalar, pazarın sadece o anki gündemiyle sınırlı kalmayıp, proaktif olarak pazarı yarınlara taşıyacak birçok model üzerinde de inisiyatifler başlatmaktadır. Ayrıca gerek üyelerimize, gerekse diğer paydaşlarımıza yoğun bir eğitim programı uygulamaktayız.
Gerek ticaret, gerekse yatırımcıların önündeki önemli engellerden biri orta ve uzun vadeli güvenilir fiyat sinyallerinin olmamasıdır. Bunun için, öncelikle spot piyasalarda fiyatların kendi dinamikleri ile şekillenebilmesine olanak verecek işlem miktarı ve derinliğinin sağlanması, kamu şirketleri dahil tüm piyasa katılımcıları arasında rekabet ve şeffaflığın oluşturulması gereklidir. Bundan sonra, likiditeyi uzun vadeye yayacak fiziksel ve finansal ürünler BİST ve ikili anlaşmalar pazarlarında yer alacaktır. ETD, piyasada fiyatların şeffaf ve öngörülebilir olması için EPDK, Bakanlık, TEİAŞ ve Borsa İstanbul ile yakından çalışmakta, iş modellerinin, ürünlerin ve süreçlerin geliştirilmesinde görevler almakta ve eğitimler düzenlemektedir.
Ayrıca pazarda, fiyatların dışında öngörülemeyen şekilde maliyetleri etkileyen kalemler ortaya çıkmıştır. Bunlardan en önemlisi Sıfır Bakiye Düzeltme Kalemi’ dir. Bu tür verimsizlikleri ve hataları gizleyen torba hesapların, maliyetleri öngörülemez şekilde etkilemesinden dolayı pazarın gelişimini engellediğini düşünüyoruz. Bu maliyetlerin doğru noktalara, şeffaf olarak ve hesap verilebilir şekilde dağıtılması için çalışmalar yürütüyoruz.
Ulusal ve uluslararası gelişmeler dikkate alındığında, 2015 yılı için Türkiye enerji piyasasında ne gibi gelişmelerin olacağını öngörüyorsunuz?
Enerji gibi uzun vadeli yatırımların olduğu sektörlerde, geleceğe de uzun vadeli bakmanın doğru olduğunu düşünüyorum. Şu an yaşadıklarımızdan ders alıp, 2015 yılı içinde geleceğe yönelik iyileştirme çalışmalarına başlamalıyız. Yani 2015 yılı, daha çok çeşitli dönüşüm hareketlerinin başlaması açısından önem arz ediyor. İçinde bulunduğumuz yıllara baktığımızda, doğalgaz başta olmak üzere enerji bağımlılığımızın bizi oldukça kırılgan bir duruma soktuğu net olarak görüldü. Önceliğimizi hem doğalgaz dışı enerji kaynaklarımızı, hem de doğalgaz temin ettiğimiz kaynaklarımızı çeşitlendirmeye vermemiz gerekiyor. Buna paralel olarak, doğalgaz depolama, doğalgaz ve elektrik iletim alt yapımızı geliştirme çalışmalarımız da artık hızla ilerlemeli. Yukarıda bahsettiğimiz, liberal, şeffaf ve öngörülebilir enerji piyasaları, bu yatırımların hazine üzerine büyük yükler getirmeden, hızlıca yapılabilmesinin yolunu açacaklardır.
İleriye yönelik diğer önemli bir stratejimiz, enerji verimliliğini güçlü politikalarla destelemek olmalıdır. Enerji konusunda büyük ölçüde dışa bağımlı olduğumuz düşünüldüğünde, büyüyen ekonomi ve artan refahı göz önüne aldığımızda, önümüzdeki 5 yılın ötesinde bir enerji arzı darboğazı yaşayacağımız görülmektedir. Bu darboğaza düşmemenin en akıllıca ve çevreci yolu, enerji verimliliğini teşvik etmekten geçmektedir.
Son olarak eklemek istediklerinizi aktarabilir misiniz?
Yatırımların devamlılığının sağlanması için, belirsizliklerin, bürokrasinin ve regülasyon değişimi risklerinin azaltıldığı bir ortamın hızlıca oluşturulması gereklidir. Bu ortamda, yenilenebilir enerjinin Türkiye’de oynaması istenen rol ve yatırımlara verilecek destekler, her kesim için açıkça anlaşılacak şekilde netleştirilmelidir. İlginizi çekebilir... Escon Enerj, CEO'su Onur Ünlü: "Doğru Kojenerasyon Tasarımı Maksimum Verimlilik Sağlar"Dergimizin sorularını yanıtlayan Escon Enerji CEO'su Onur Ünlü ile ülkemizdeki enerji verimliliği potansiyeli ve Escon Enerjı'nin hedeflerini ... İzocam Genel Direktörü Murat Savcı: 'Yalıtım Kendini Geri Ödeyen Bir Sistemdir'Sürdürülebilir bir gelecek için yalıtım uygulamalarının yaygınlaşması gerektiğini ifade eden
İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, yalıtımın kendini ge... 'Elektrostatik Filtreler Toz Emisyonunun Tamamına Yakınını Temizliyor'2019 yılında Türk, Alman ve Danimarka ortaklığında kurulan INKWER firmasının Genel Müdürü Murat Erdem dergimizin sorularını yanıtladı. Erdem, elektros... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.