200x200 piksel Reklam Alanı

Türkiye 2053'te Net Sıfır Hedefine Ulaşabilir

Türkiye 2053'te Net Sıfır Hedefine Ulaşabilir

2 Åžubat 2023 | HABERLER
180. Sayı (Mart 2023)
2.297 kez okundu

SHURA Enerji DönüÅŸümü Merkezi, “2053 Net Sıfır: Türkiye Elektrik Sektörü İçin Yol Haritası” raporunu yayınlandı. Çalışmada, Türkiye’nin tamamen karbonsuzlaÅŸmış bir enerji sistemine geçiÅŸinde elektrik sektörünün rolüne odaklanıldı. Türkiye’de öncelikle elektrik üretiminin karbondan arındırılması gerektiÄŸi vurgulanırken, bu konuda bir yol haritası oluÅŸturuldu.

Raporun tanıtım toplantısının açılışını yapan SHURA Enerji DönüÅŸümü Merkezi Yönlendirme Komitesi BaÅŸkanı Selahattin Hakman, Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaÅŸabilmesi için, yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme azami entegrasyonun saÄŸlanması gerektiÄŸini söyledi. Toplantıda konuÅŸan SHURA Enerji DönüÅŸümü Merkezi Direktörü Alkım BaÄŸ Güllü ise enerji verimliliÄŸi ve elektrifikasyon seviyelerinin artırılması gerektiÄŸinin önemine iÅŸaret ederek ÅŸunları söyledi: “Sadece Türkiye deÄŸil, tüm dünya enerji arz güvenliÄŸini saÄŸlamak ve temiz, yerli ve ucuz enerji üretimi için çalışıyor. Türkiye, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸiyle mücadele için yeni kurumsal çerçevelerin oluÅŸturulmasında önemli ilerleme kaydetti. Bunu, tüm sektörlerin ve politika alanlarının net sıfır taahhüdüne odaklandığı, ekonominin genelini kapsayan bir dönüÅŸümün takip etmesi gerekiyor. Türkiye ilk adımlarını attı, ancak bundan sonraki süreçte 2053 net sıfır hedefine ulaÅŸmak için hızlı kararlar alınmalı ve uygulanmalı.”

Güllü, 2021’de Paris AnlaÅŸması’na imza atan Türkiye’nin, 2053 yılına kadar net sıfır emisyonlu bir ekonomiye ulaÅŸma taahhüdünü açıkladığına dikkat çekerek “Ekonomik ve iklimsel dayanıklılık, çevre ve insan saÄŸlığı için hayati önem taşıyan, saÄŸlam bir enerji dönüÅŸümü yol haritasına ihtiyacımız var” dedi.

Türkiye BaÅŸarılı Bir GeçiÅŸ Sürecinde

Raporda, enerji dönüÅŸümü için öncelikle en büyük enerji tüketicileri olan binalarda, ulaÅŸtırma ve sanayi sektörlerindeki sera gazı emisyonlarını azaltmaya odaklanılması gerektiÄŸi vurgulanıyor. Bunun için öncelikle elektrik üretiminin karbondan arındırılması gerektiÄŸinin altı çizilerek “net sıfır emisyon hedefine ulaşılması ve tüm ekonominin karbonsuzlaÅŸmasında elektrik sistemi iÅŸin omurgasını oluÅŸturuyor” ifadesine yer veriliyor.

2022 yılı sonu itibarıyla, Türkiye elektrik kurulu gücünün yaklaşık yüzde 54’ü yenilenebilir enerji kaynaklarından oluÅŸuyor. Toplam elektrik üretiminde ise yenilenebilir enerjinin payı yüzde 40 civarında. Rapora göre, söz konusu rakamlar Türkiye elektrik sisteminin ÅŸimdiden düÅŸük karbonlu teknolojilere baÅŸarılı bir geçiÅŸ sürecinde olduÄŸunu gösteriyor. Ancak halihazırda elektrik, Türkiye’nin toplam nihai enerji tüketiminde yaklaşık yüzde 20 paya sahip, kalan bölümünü ise binalarda, ulaÅŸtırmada ve imalat sanayinde ağırlıkla fosil yakıtlardan elde edilen enerji kullanımı oluÅŸturuyor.

Karbon Emisyonlarında Azalma 2030’dan Sonra Hızlanacak

Raporda yer alan “Net Sıfır 2053” senaryosuna göre, Türkiye’nin enerji talebi 2030 yılına kadar, artan ekonomik faaliyetlerine baÄŸlı olarak yükselecek, bundan sonraki dönemde ise ekonomik büyüme ve toplumsal refahın artmasına raÄŸmen, elektrifikasyonun ve enerji verimliliÄŸinin etkisiyle enerji talebi azalmaya baÅŸlayacak, 2053 yılına gelindiÄŸinde ise 2020 yılı (yaklaşık 1.200 TWh) seviyelerine yakın gerçekleÅŸecek. Türkiye’nin toplam karbon emisyonlarının 2025 yılında 417 milyon ton deÄŸeriyle zirveye ulaÅŸacağı öngörülmekteyken, 2035 yılında kömür santrallerinin elektrik üretimlerinin sistemde kalmaması, toplam karbon emisyonlarını 2025 yılı emisyon seviyelerine oranla yüzde 37,2 oranında düÅŸürecek. Bu düÅŸüÅŸteki en büyük paya, fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçiÅŸ yapan elektrik sektörü sahip olacak.

2053 yılında net sıfır karbon emisyon hedefine ulaÅŸmak için 2040 yılından sonra, boru hattı gazında e-yakıtlara (sentetik yakıtlar olan yeÅŸil hidrojen, metan ve biyogaz) geçiÅŸin hızlanmasına ek olarak ulaşım ve konut sektörlerinde elektrifikasyonun da artırılması gerekiyor.

2040'tan sonra ulaşım sektöründe, büyük oranda elektrikli araçların ve e-yakıtların kullanılmasıyla emisyonlar daha da azalacak. Konut sektöründe ise ısı pompalarının devreye alınması kümülatif emisyon azaltımına katkı saÄŸlayacak. Senaryoya göre, 2050'den sonra elektrik sektörü emisyonları negatif deÄŸerlere ulaÅŸacak. Negatif emisyon, karbon yakalama ve depolamalı (CCS) biyokütle sistemleri sayesinde gerçekleÅŸirken diÄŸer sektörlerde arta kalan emisyonların sıfırlanmasını ve tüm ekonomi için net sıfır hedefine ulaşılmasını saÄŸlayacak.

Enerji İthalatı Yüzde 9’a DüÅŸecek

Türkiye'nin net sıfır hedefi beraberinde ekonomik faydayı da getirecek, ancak bunun için tüm sektörlere yayılan kapsamlı kamu ve özel sektör yatırımları gerekiyor. Türkiye için net sıfır enerji sistemine giden yol, tüketimin azalmasına ya da ekonomik büyümenin yavaÅŸlamasına dayanmıyor aksine Türkiye ekonomisi 2053 yılına kadar yılda ortalama yüzde 3,3 büyüyeceÄŸi öngörülüyor. Yenilenebilir enerji bazlı bir elektrik sistemi ve enerji yoÄŸunluÄŸundaki azalma sayesinde Türkiye ekonomik büyüme ve refahtan fedakarlık etmeden net sıfır karbon hedefine ulaÅŸabilir.
Buna göre, enerji sektöründeki yatırımların büyük bir kısmı, elektrik sisteminin ağırlıklı olarak yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı olacak ÅŸekilde yeniden yapılandırılmasına yönelik olacak. Çalışmada, Türkiye'nin dış ticaret dengesi önemli ölçüde iyileÅŸirken enerjide ithalat bağımlılığı 2020'deki yüzde 69 seviyesinden 2053'te yüzde 9 gibi düÅŸük bir seviyeye geriliyor.

GüneÅŸ ve Rüzgar Yatırımlarında Yeni Fırsatlar

Raporda, 2053 yılında toplam elektrik talebinin 982 TWh seviyesinde olacağı öngörülüyor. Son kullanıcı sektörlerin net elektrik talebinin 2020 yılı seviyesinin yaklaşık 2,4 katı olacağı belirtiliyor. 2053 yılında elektrik sistemi büyük ölçüde rüzgar (deniz üstü dahil) ve güneÅŸ enerjisi gibi deÄŸiÅŸken yenilenebilir enerji kaynaklarına dayanacak ve bunların toplam elektrik üretimindeki payı yüzde 77 seviyesinde olacak. Türkiye’nin net sıfır hedefinde güneÅŸ ve rüzgar enerjisi santrali kapasite artışları ve enerji depolama gibi yeni teknolojilerin kurulumları düÅŸünüldüÄŸünde özel sektör için önemli yatırım fırsatlarının ortaya çıkacağı öngörülüyor.

Net Sıfır Hedefi İçin Yatırım Hacmi Yıllık 15 Milyar Dolar

Net sıfır emisyon seviyesine ulaÅŸmak için projeksiyon (2020-2055) döneminde elektrik sisteminin yıllık ortalama yatırım hacminin 15 milyar dolar civarında olacağı öngörülüyor. Toplam yatırımların yaklaşık yüzde 62’lik kısmını yeni elektrik üretim santralleri ve depolama sistemleri yatırımları oluÅŸturuyor, geriye kalan kısım ise ÅŸebeke altyapısının geliÅŸtirilmesi için harcanacak. Sistemin net sıfır hedefine yaklaÅŸması nedeniyle 2050 yılından sonra yatırım hızının düÅŸmesi bekleniyor. Raporda, karasal rüzgar kurulu gücü 2035 yılına kadar 38 GW'a ulaÅŸacak ve daha sonra bu kapasiteye her beÅŸ yılda bir yaklaşık 20 GW ilave kurulu güç eklenerek, 2055 yılında toplam 120 GW kurulu kapasiteye ulaÅŸacağı belirtiliyor.

GüneÅŸ enerjisi kurulu gücü 2035 yılında 57 GW’a, 2055 yılında ise 220 GW'a ulaÅŸacak. 2053 yılına kadar enerji depolama sistemleri (pompaj depolamalı hidroelektrik ve bataryalar) 33 GW kurulu güce ulaÅŸarak sistemin dengesini ve güvenliÄŸini saÄŸlayacak. YeÅŸil hidrojen üretimi için 2030 yılından itibaren elektrolizörlerin kurulması gerekecek ve 2035 yılında toplam elektrolizör kapasitesi 5,5 GW’a eriÅŸecek. E-yakıtlara yönelik artan talebi karşılamak için, elektrolizör kapasitesi 2053 yılına kadar hızla artarak toplam 70 GW seviyesine çıkıyor.

Yenilenebilirin Elektrik Üretimindeki Payı Yüzde 90’a Çıkacak

Çalışmada, e-yakıtlar (sentetik metan, biyogaz ve yeÅŸil hidrojen) doÄŸal gaz boru hattında kademeli olarak kullanılacak ve 2053 yılında tamamen doÄŸal gazın yerini alacak. Yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminin hem maliyet açısından artan elektrik talebinin karşılanmasında en rekabetçi seçenek hem de karbon emisyonlarının azaltılmasının en etkin yolu olduÄŸuna iÅŸaret ediliyor. Elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payı sürekli artarak 2053’te yüzde 90’a ulaÅŸacak. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminde büyük artış olmasına karşın, esneklik seçeneklerinin entegrasyonuyla birlikte elektrik sisteminin saÄŸlıklı ve güvenli bir ÅŸekilde çalışması saÄŸlanacak.

UlaÅŸtırma ve Sanayi İçin YeÅŸil Hidrojen

Bugün büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı olan ulaÅŸtırma ve sanayi gibi sektörler yeÅŸil hidrojen ve diÄŸer e-yakıtları kullanmaya baÅŸlayacak. Sanayide 2035’te e-yakıtlara geçiÅŸ baÅŸlayacak ve 2053’e kadar devam edecek. Ulaşımda ise 2040 yılında, binek araç stokunun yüzde 71'inin, otobüs ve kamyonların ise yüzde 41'inin bataryalı ya da Plug-in hibrit elektrikli araçlardan meydana geleceÄŸi öngörülüyor. Elektrifikasyonun mümkün olmadığı belirli ulaşım modları için, özellikle uzun mesafede, e-yakıt kullanımı devreye girecek. YeÅŸil hidrojenin 2053 yılında toplu karayolu taşımacılığında yüzde 10, hafif hizmet araçlarında yüzde 17, ağır hizmet araçlarında ise yüzde 30 oranında kullanılması bekleniyor. Sentetik kerosen ve amonyak gibi elektroliz bazlı e-sıvı yakıtlar ise havacılık ve deniz taşımacılığında kullanılacak.

Net Sıfırda Anahtar Enerji Verimliliği

Net Sıfır 2053 senaryosuna göre, tüm ekonominin karbonsuzlaÅŸmasında en önemli itici güçlerden biri enerji verimliliÄŸi. Sanayide enerji verimliliÄŸi, proses genelinde enerji verimli atık ısı geri kazanımına yönelik iyileÅŸtirmelerle elde edilecek. Konut sektöründe enerji verimliliÄŸi, ısıtma ve soÄŸutma kaynaklı enerji talebini büyük ölçüde azaltan bina yenilemeleri yoluyla ve elektrifikasyonla saÄŸlanacak. Ayrıca, yeni elektrikli ev aletleri ve soÄŸutma sistemlerinin en yüksek enerji verimliliÄŸi sınıfından olması öngörülüyor. Ulaşımda ise elektrikli araçların payının artması, bu sektörde enerji verimliliÄŸini en yüksek oranda artıran etken olacak.

Gecikme Karbon Emisyonunu Ve İthalat Maliyetlerini Artırır

Raporda net sıfır hedefine yönelik eylemlerin gecikmesi durumunda neler olabileceÄŸi ‘duyarlılık analizi’ ile ortaya konuldu. Buna göre, enerji sisteminin karbonsuzlaÅŸması için hızlı adımlar atılmazsa, Türkiye’nin 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaÅŸması zorlaÅŸacak. Gecikme, çok daha yüksek uygulama risklerini beraberinde getirecek. Kömür ve linyit santrallerinin 2035'ten sonra sistemde tutulmasının hem kümülatif sera gazı emisyonlarını artırdığı hem de fosil yakıtların varlığının sürmesinin yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiÅŸi zorlaÅŸtıracağı öngörülüyor.

Analizde, enerji dönüÅŸümü ve iklim eylemlerinin gecikmesi halinde, elektrik sektöründeki kümülatif emisyonların yüzde 46, 2031 ile 2055 yılları arasındaki kümülatif enerji ithalat maliyetlerinin yaklaşık yüzde 20 daha fazla olacağı belirtiliyor. DiÄŸer taraftan, duyarlılık analizinde enerji dönüÅŸümündeki gecikmeden dolayı 2040 ve 2050 arasındaki dönemde baÅŸta güneÅŸ ve rüzgâr olmak üzere 200 GW’ın üzerinde yeni kapasite kurulumunun tamamlanabilmesinin, finansman, iÅŸ gücü ve ekipman tedariki açısından neredeyse imkansız olacağı belirtiliyor.

Raporun tanıtımının ardından, ‘Türkiye’nin Net Sıfır Emisyon GeleceÄŸi: Fırsatlar ve Zorluklar’ konulu panel düzenlendi. SHURA Enerji DönüÅŸümü Merkezi Direktörü Alkım BaÄŸ Güllü moderasyonundaki panele, Bağımsız Yön. Kur. Üyesi ve Yön. Kur. Danışmanı Canan Özsoy, Deloitte Danışmanlık Åžirket Ortağı Elif DüÅŸmez Tek, Borusan EnBW Enerji Yön. Kur. Danışmanı ve TÜSİAD Enerji Grubu BaÅŸkanı Mehmet Acarla ve Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Gen. Md. Yrd. Seçil Yıldız katıldı.


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Yeşil Dönüşümün Kalbi Birgi'de Atıyor: SENTRUM Birgi Uygulama Merkezi Açıldı

Enerjisa Enerji ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) öncülüğünde başlayan ve ardından T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Turizm Ta...
7 Mayıs 2025

Enerjisa Enerji, 2025 Yılına Altyapı ve Enerji Dönüşümüne Odaklı Güçlü Bir Başlangıç Yaptı

2025 yılının ilk çeyreğinde faaliyet gelirlerini enflasyonla uyumlu şekilde 13 milyar TL seviyesinde sürdüren Enerjisa Enerji, dört ana iş kolunda att...
6 Mayıs 2025

Galata Wind Rüzgar ve Güneş Enerjisindeki, Toplam Kurulu Gücünü 348 MW'a Yükseltti

Türkiye'nin önde gelen yenilenebilir enerji şirketlerinden Galata Wind, "Temiz bir gelecek için temiz enerji" vizyonu doğrultusunda topl...
6 Mayıs 2025

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.