Finlandiya ile Türkiye arasında devlet başkanları, başbakanlar, enerji bakanları, dış işleri bakanları, maliye bakanları ve diğer birçok üst düzey yetkililer tarafından çeşitli ziyaretler gerçekleşiyor. Bu ziyaretler sonrasında iki ülke arasında bir çeşit uyumun ortaya çıktığını düşünüyorum. Özellikle enerji konusunda Türkiye’nin belli ihtiyaçları ve enerjiyi çeşitlendirme konularında farklı gereksinimleri var ve Finlandiya’nın da bu ihtiyaçlara önerebileceği çeşitli çözümleri var. 

 

Finlandiya olarak yenilenebilir enerji konusunda uzun bir geçmişimiz ve AB enerji politikaları şartnameleri çerçevesinde önemli hedeflerimiz var. 2020’den önce enerjimizin %38’ini yenilenebilir kaynaklardan karşılamak zorundayız ve bunu başaracağız. Ulusal stratejimiz de bu hedefe ulaşacak şekilde tasarlandı ve planlandı. Bunun aynı zamanda bir başka anlamı da, şirketlerimizin bu hedefe ulaşmada bir teknik bilgi geliştirmeleri ve bir çözüm üretmek zorunda olmalarıdır.  Konu sadece enerji değil, aynı zamanda ekonomi ve çevredir. Zira aynı zamanda iklim değişikliği de dikkate alınmalı ve buna göre çıkan ihtiyaçlara karşı kendimizi buna göre de ayarlamalıyız. Buna göre şirketlerimiz bu yeni tip enerjinin temini konusunda sadece araştırma yapmıyor veya yeni teknoloji geliştirmiyor, fakat enerjinin verimliliğini artırmak ve tasarrufu vb. konularda da çalışıyorlar. Bu nedenle iklim ve çevre dostu çözümler üretiyorlar. 

 

Ancak burada zayıf olan nokta, Türkiye ile bu konularda nasıl el sıkışacağımız, ortakları nasıl bir araya getireceğimizdir. Şirketlerimiz için buraya bir giriş noktası bulmak zorundayız. Bu şirketler büyük şirket olacağı gibi özel yetenekleri, imkanları ve Türkiye pazarına teklif edebilecekleri faaliyetleri olan çok küçük şirketler de olabilir. Bunları birbirlerine nasıl tanıştıracağımız konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Derginizde yurt dışında da çalışmaları olan şirketlerden bazı örnekler verilecek, zaten hemen hemen bu şirketlerin tamamı sadece Finlandiya ve yakın komşu ülkelerde değil, çok uzak ülkelerde de faaliyet göstermektedir. Bunların bir kısmı Türkiye’de bilinmemektedir. Bu anlamda biz, AB’ye giriş çalışmaları için yapılan görüşmeler ile kural ve yönetmelikleri AB standartlarına uyarlama çalışmaları nedeniyle Türkiye’yi bize yakın bir ülke olarak, adeta komşumuz gibi görüyor ve bu anlamda Türkiye’yi bizim için daha çok bir iç pazar gibi değerlendiriyoruz. Bu nedenle birlikte iş yapma konusunda çok hevesliyiz.

 

Yetkililerin her ülkede yapmaya çalıştıkları şey, siyasi olarak bir anlayış zemini hazırlamaları, sektörün ihtiyaçlarını anlamalarıdır. Fakat ticaret ve ekonomik olarak alışverişe geldiğimizde, bu noktada şirketlerin bir araya gelmesi gerekir. İşte bu alanda yapmaya çalıştığımız, onları tanıtmak ve birbirleriyle tanıştırmaktır. Ancak bu şekilde birlikte çalışabileceklerdir. Böylelikle ticaret hacmini artırmaya ve her iki tarafın da ihtiyaçlarını karşılamayı geliştirmeyi hedefliyoruz.

 

Finlandiya Türkiye’nin AB’ye üye olması konusunda nasıl bir tavır sergiliyor sizce, bu konuda görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

Bu konuda Finlandiya’nın Türkiye’nin girişini destekleyen birkaç ülkeden biri olduğu bilinmektedir ve Türkiye’nin AB’ye girişini her zaman desteklemektedir. Ayrıca Finlandiya’nın ilk AB dönem başkanlığı yaptığı 1999 yılı sonbaharında, Türkiye’ye aday üye statüsü verildi ve Türkiye bundan sonra üyelik görüşmelerine davet edildi ve görüşmeler Helsinki’de oldukça dramatik bir şekilde devam etti. O dönemdeki Finlandiya başkanlığının bu kararın alınmasında çok büyük çabaları olmuştur ve şüphesiz o zamandan beri Türkiye’nin AB’ye girişini destekliyoruz, sadece politika olarak değil, başbakanımız o zaman bakandı ve AB içinde size çok destek vermiştir. Aynı zamanda desteğimizi üyeliğe hazırlık bakımından da genişletiyoruz. Biliyorsunuz AB üyeliğine geçmek isteyen her ülke bir hazırlık görüşmeleri safhasından geçmek ve belli şartları yerine getirmek zorundadır. Bu kolay değildir, görüşülenler çok karmaşık teknik konulardır ve tabii ki görüşmelerde olan ülkeye AB desteği vardır. Ayrıca tabii ki üye ülkeler de bu hazırlık kısmına desteklerini, girdilerini verebilirler. İşte bizim yaptığımız budur, bazı eşleşme projelerine katılıyoruz. Şu anda eşleşme projeleri için birleşik yönetim kurulunda aktif olarak yer alıyoruz. Bu Türkiye için de çok önemli ve çok karmaşık bir konudur. İlave olarak maliye bakanları altında yürütülen performans esaslı kamu yönetimi kapsamında çevre sektörü gibi birçok projede yer alıyoruz. Temasta olduğumuz birçok sektör var fakat Finlandiya kuvvetli desteğini sürdürecek. Mesajımız bu.

 

Hepimizin bildiği gibi Türkiye’de faaliyet gösteren çeşitli Finli şirketler var. Hangi sektörde faaliyet gösteriyorlar ve bu şirketlerin öncelikleri nelerdir? 

Bu kapsamda şunu söyleyeyim ki, Türkiye ile Finlandiya arasındaki ticaretin değeri ve büyüklüğü artmaktadır. Biz burada artış yönünde çok önemli fırsatlar görüyoruz. Bu da yine müşterek siyasi toplantılarda alınmış müşterek bir karardır. Fakat şimdiye kadar Finli şirketler burada telekomünikasyon sektöründe, ormancılık sektöründe, metal endüstrisi sektöründe, bazıları enerjide, ve makina sektöründe faaliyette bulunuyorlar. Fakat hala dokunulmamış fırsatlar var, bunlardan tek biri diğerlerine göre daha önemli diyemeyiz, birçok imkan ve fırsatlar var. Enerji muhakkak ki bunlardan biri. 

Buradaki ihtiyaçlar ve Türkiye hükümetinin faaliyetleri ve Türk firmalarının değişik ülkelerdeki faaliyetleri ve bu faaliyetler içinde özel uzmanlık isteyen alanlarda, inanıyorum ki Finli şirketler için de imkanlar olacaktır. 

 

Finlandiya’da ormancılık endüstrisi çok gelişmiştir. Bu alan Türkiye’de de gelişmiştir ancak, endüstri bakımından Finlandiya Türkiye’den daha ileri durumda. Bunu enerji bakımından nasıl yorumlarsınız?

Başlangıç noktası olarak Türkiye ile Finlandiya birbirinden çok farklı. Burada orman kaynakları devletin elinde ve kaynaklar burada Finlandiya’daki gibi kullanılmıyor, fakat biyo-enerji konusunda fırsatları araştırıyoruz. Örneğin ağacın yüzde yüz oranında kullanılması artık mümkündür. Hatta ağacı dallarına kadar biyo-enerjide kullanabiliriz. Fırsatlar, imkanlar, teknoloji, makineler, uzmanlık orada mevcut. Fakat burada ormancılık politikası hükümete ait, bu tabii sizin kararınız ama bizim ne yaptığımızı görmek isteyen ve merak eden kim olursa olsun Finlandiya’ya gelip görebilir ve bundan memnun oluruz. Biyo-enerji, kağıt ürünleri de olası alanlardır, fakat şüphesiz bunlar, bu konularda ne yapılacağına karar vermek, Finlandiya’nın değil Türkiye’nin sanayi politikasına bağlıdır.

 

Türkiye ile Finlandiya arasındaki ticaretin yeterince büyük olmadığından bahsettiniz. Bu ilişkileri güçlendirmek için beklentileriniz ve öngörüleriniz nelerdir? 

Yılda 1 milyar avro civarında bir ticaret hacmi var ve gün geçtikçe artıyor fakat bu çok daha fazla olmalı. Esas olarak her iki ülkenin de şirketlerini konuşursak birbirlerini daha iyi tanırlarsa, kendileri için ne gibi fırsatlar olduğunu görürler. Kendi tarafımızca şu anda yapmakta olduğumuz budur. Türk şirketlerini Finli şirketlerle ve tabii Finlileri de Türk şirketleriyle tanıştırmak istiyoruz. İnanıyorum ki Türk yetkilileri, Türkiye Büyükelçiliği ve Finlandiya’daki ticari temsilciler de aynı konu için üzerlerine düşen görevleri yapıyorlar. Biz bu konuda yapabileceğimizin en iyisini yapmak istiyoruz. İnanıyorum ki, Türkiye’de ya da  komşu ülkelerde yerleşmiş olan Finlandiyalı şirketler, buradaki birçok fırsatın farkındalar. Ancak henüz bu kadar iletişim kuramamış firmalarımız da var ve onların doğal olarak Türkiye pazarı hakkında pek bir bilgi sahibi olduklarını düşünmüyorum. 

 

Türkiye aslında girilmesi zor bir pazar. Çok büyük bir ülke ve dışardan karmaşık gözüküyor. Örneğin Finlandiya’da faaliyet gösteren küçük ya da orta ölçekli ama teknolojik olarak çok iyi içerikleri ve çözümleri olan şirketlerin yanı sıra, nispi olarak daha küçük ölçekli ama verimlilik, tasarruf, etkenlik bakımından önemli imkanlara sahip birçok şirket var. Bu saydığım birçok firma burayı bilmiyor ve iyi bir muhatap bulmadıkları sürece de buraya nasıl gelecekleri hakkında da pek bir fikirleri olmadığını düşünüyorum. Belki çok gerçekçi konuşuyorum ama durum böyle. Ben pratik açıdan bunun böyle olduğunu düşünüyorum.

 

Okurlarımıza vermek istediğiniz özel bir mesaj var mı?

Daha önce de ifade ettiğim gibi enerji sektöründe çalışan şirketler arasındaki bağlantıyı kurabilmek çok önemli. Türk enerji sektörü şirketlerinin Finlandiyalı şirketlerin sunacakları fırsatları düşünmeleri, işbirliği üzerinde çalışmaları gerekir diye düşünüyorum. Özetle bulunmayı bekleyen karşılıklı birçok uyum ve kazanç mevcut. 

 

Eğer arzu eder ve ilgilenirlerse, Türk şirketlerinin Finli bir muhatap bulmaları çok kolay olacaktır. Biz bu konuda yardımcı olmaya her zaman hazırız. Eğer muhatap arıyorlarsa, danışmanlık verecek uzman desteğimiz ve çeşitli özel promosyonlarımız var. Ve artık iletişim çağında yaşıyoruz, bu firmalara ulaşmak artık çok kolay, tüm bilgiler internette mevcut oluyor. Özetle istenildiği takdirde, muhatap bulmak için çok zaman ve paraya ihtiyaç yok, ayrıca Finlandiya Türkiye arasında her gün direk uçuş var. 

 

Tabii biz de elçilik olarak her zaman Türk şirketlerine istenilen bilgileri vermeye, fırsatları öğrenmelerine yardımcı olmaya, ve her anlamda bu firmalara destek olmaya hazırız. 

 

Finnish Energy Industries, Elektrik ve Bölgesel Isıtma Alanında Sektöre Fayda Sağlıyor