Yingli Solar’ın enerji sektörüne sunduğu hizmetler ve çözümler hakkında bize bilgi verebilir misiniz?

Yingli Solar, 25 senedir 11 bin çalışanı ve 10 ülkedeki bölgesel branch ofisleriyle dünyanın en büyük PV üreticilerinden birisi. 2004 senesinden bu yana dünyanın sayılı dikey entegre (ham madde silikondan PV modül üretimine kadar tüm üretim aşamaları) üreticisi olarak faaliyetlerine devam ediyor. Yingli Solar dünyada, özellikle Avrupa, Amerika ve Çin’de 3GW’tan fazla kurulu parka sahip.

Yingli Solar Türkiye pazarına girmeye nasıl karar verdi?

Yingli Solar, Türkiye’de yönetmelikler çok da gelişmediğinden pazarı daha önceleri uzaktan takip etti. Ancak 2011 yılında güneş enerjisi konusunda bir takım yenilikler yapılması, 2013 senesi sonuna kadar koyulan 600MW’lık hedef ve son olarak 500KW altı lisansız üretimin önünün açılması Yingli Solar’in Türkiye’de bir ofis açması kararı almasında etkili oldu. Bu kapsamda bu yıl başı itibariyle Yingli Türkiye ofisi faaliyetlerine başladı.

Enerji sektöründe hizmet verdiğiniz alan içerisinde 2012’nin ilk dört aylık dönemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Avrupa pazarına baktığımızda, güneş enerjisinde mevcut ekonomik krizin de etkisiyle tarife garanti fiyatlarında bir düşüş söz konusu. Tabi bu bağlamda değişen yarışma durumları ve de devletlerin yapmış olduğu teşviklerdeki değişiklikler güneş enerji pazarını daraltmış durumda.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika ise yatırımcıyı çekmek için yeni uygulamaya konulan devlet teşvikleri ve büyük güneş potansiyeli sebebiyle gelişmekte olan bir pazar ve birçok proje 2012’nin ilk çeyreğinde geliştirme aşamasına geldi.

Türkiye’de ise 500KW altı lisanssız üretim ve uygulama yönetmeliklerinin yayınlanmasıyla birçok projenin gündeme geldiğini ve güneş enerjisi pazarının hareketlendiğini söyleyebiliriz.

Türkiye enerji sektörünün gerek 2012 yılı ve gerekse yakın geleceği için nasıl gelişmeler öngörüyorsunuz? Türkiye sizce enerji sektöründe 2023 hedeflerine ulaşabilecek mi?

Türkiye enerji sektörünün 2012 ve 2013 yılını çok hareketli geçireceğini öngörüyoruz. 2012 ve 2013 özellikle yenilenebilir enerji konusunda birçok atılımların gerçekleştirileceği yıllar olacak. Rüzgar enerjisinde kapasitenin 2,5 GW seviyelerine ulaşacak olmasının yanı sıra asıl hareketlilik güneş enerjisi tarafında yaşanacak.

Güneş enerjisiyle ilgili olarak, 2013 senesi sonuna kadar belirlenen 600 MW’lık hedef ve mevcut yönetmelikler çerçevesinde 2012 yılının test ölçümleri ile geçeceğini, yıl sonuna doğru lisans başvurularının yapılıp ilk lisanslarının en erken yıl sonu itibariyle alınacağını öngörüyoruz. Bu çerçevede ilk güneş enerjisi projelerinin 2013 yılı ortaları ya da sonu itibariyle devreye gireceğini öngörmekle birlikte, bu süre içerisinde 500KW altı projelere hız verileceğini düşünüyoruz.

2023 yılına koyulan hedeflerin, Tür-kiye’nin bu konuda potansiyeli ve hem yurt içindeki hem de yurt dışındaki yatırımcıların Türkiye’de enerji yatırımı konusundaki istekleri dikkate alındığında ulaşılabilir olduğunu söyleyebiliriz.

Özellikle güneş enerjisinin devreye alınmasının bu hedeflere ulaşma konusunda en önemli unsurlardan birisi olduğunu vurgulamak gerekir. Bunun yanında verilecek teşviklerin makul seviyelerde olması, yatırımcının kararını dolayısıyla hedeflerin ulaşılabilirliğini de doğrudan etkileyecek.

Türkiye enerji sektöründe yatırım ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye, gerek yenilenebilir enerjideki potansiyeli gerekse de dünyanın en büyük 20 ekonomisi içerisinde yer alması sebebiyle yatırımcılar için çok cazip bir ülke.

Güneş enerjisi özelinde konuşacak olursak, mevcut yönetmeliklerle belirlenen şartlar (test ölçümleri, lisans başvuruları için yapılacak yarışma vs.) her ne kadar yatırımcının maliyetini artırıp, yarışma sonrası düşecek tarife ücretleri ve verilecek katkı payları projelerin fizibilitesini olumsuz bile etkileyecek olsa ya da 10 yıllık alım garantisi yetersiz bile görünse, üretilebilir enerji potansiyeli düşünüldüğünde, PV projelerinin geri dönüşümünün yatırımcı için hala cazip olabileceği söylenebilir.

Yılın ilk yarısı firmanız açısından nasıl geçti? Beklentileriniz ve hedefleriniz doğrultusunda nasıl bir değerlendirme yapabilirsiniz?

Yingli Solar 2011 yılını, 2010 yılına göre üretimde %21’lik artışla 1,6 GW’lık bir üretim kapasitesiyle tamamladı. Özellikle Amerika, Çin ve Avrupa’daki pazar payını artırdı. 2012 yılının ilk çeyreğinde Avrupa’da birçok ülkede teşviklerin düşürülmesi şartl arın değişmesine rağmen, Yingli Solar üretimde 2012 sonu itibariyle 2,5GW’lık üretim kapasitesine ulaşmayı hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda 750MW’lık ek fabrikamız bu yıl ortasında hizmete girecek. Bu hedefin gerçekleştirilmesinde bölgesel olarak genişleme planımız (Türkiye, Ortadoğu, Afrika ve Balkanlar) önemli bir rol oynayacak.

Mevcut projeleriniz hakkında bilgi vererek, önümüzdeki döneme dair hedefleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?

Hedefimiz, hem yatırımcı, hem uygulayıcı hem de proje sahiplerine direk ulaşıp, güneş enerjisi konusundaki uluslararası bilgi ve tecrübemizi yerli şirketlere aktararak pazarı beraber geliştirmek, kısa vadede 500KW altı projelere odaklanırken önümüzdeki sene başlayacağını düşündüğümüz büyük projeler için de hazırlıklı olmak.

Türkiye’nin yenilenebilir enerji özellikle güneş enerjisi alanında gidecek daha çok yolu var. Tüm fırsatları değerlendirerek pazarı büyüten aynı zamanda katkı sağlayan projelere imza atmak için Yingli Solar olarak faaliyetlerimizi sürdüreceğiz

ICCI 2012’ye sponsor olan firmalardan birisiniz. Neden böyle bir tercih yaptınız? ICCI hakkında genel görüşlerinizi ve ICCI’dan beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?

ICCI’nın 18 senelik fuar tarihinde fuara katılan ilk komple dikey entegre PV üreticisiyiz. Yingli Solar panel üreticisi, ancak bunun yanında yurt dışı bağlantılarımızla bir takım yatırımları ya da finansmanı Türkiye’ye getirerek projelerin geliştirilmesine yardımcı olabilecek durumdayız.

ICCI da bu anlamda bir çok katılımcıya ev sahipliği yapacak. Bu çerçevede ICCI sürecinin bizim için oldukça başarılı geçeceğine inanıyoruz. ICCI’yı, hem yerli hem de yabancı yatırımcı, üretici ve uygulayıcıları bir araya getirmenin yanı sıra sektördeki tüm oyuncuları kamu ve serbest toplum kuruluşlarıyla da buluşturan ve enerji pazarının gelişimi ve büyümesine katkı sağlayan önemli bir organizasyon olarak görüyoruz.