30 Mart 2018 | DOSYA | 4.548 kez okundu |
TMMOB Enerji Çalışma Grubu’nun hazırladığı ve 2010 yılından bu yana iki yılda bir güncellenerek yayınlanan Türkiye’nin Enerji Görünümü Raporu 2018 basımı Nisan ayında kamuoyuna sunulacak.
TMMOB tarafından yapılan açıklamada ÅŸu ifadelere yer verildi; “Enerji VerimliliÄŸi Kanunu, ikincil mevzuatın hazırlıkları ve revizyonları sırasında Odamızın kapsamlı katkıları bulunmaktadır ve ilgili kurumlarla iÅŸbirliÄŸimiz sürmektedir.
Dünyada enerji verimliliÄŸi alanındaki geliÅŸmeler
Son yıllardaki iklim ve enerji politikaları dünyada karbonsuz yaÅŸam için daha fazla gayretin sarf edilmesine yol açmaktadır. DüÅŸen enerji fiyatlarına raÄŸmen küresel olarak enerji yoÄŸunluÄŸu, 2000 yılından bu yana neredeyse kesintisiz bir ÅŸekilde düÅŸmüÅŸ ve 2016 yılına kadar yıllık ortalama yüzde 1,6 oranında azalma saÄŸlanmıştır. OECD ülkelerinde, birincil enerji talebi GSYİH'de yüzde 32'lik bir artışa raÄŸmen yüzde 1 oranında düÅŸmüÅŸtür. DiÄŸer ülkelerde ise enerji talebi yüzde 80 artarken, GSYİH yüzde 150 artmıştır. Enerji verimliliÄŸinin artırılması ile Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) ülkelerinin elektrik tüketimi 2000’den bu yana yüzde 14 daha az gerçekleÅŸmesine sebep olmuÅŸ ve böylece 2016’da deÄŸeri 1,9 trilyon dolar olan 1000 GW gücünde yeni santral yatırımına ihtiyaç kalmamıştır.
GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde ve özellikle AB’de enerji verimliliÄŸi politikası enerji politikalarının bel kemiÄŸini oluÅŸturmuÅŸ ve bunun sonucunda ciddi oranda enerji verimliliÄŸi artışı saÄŸlanmıştır. AB Kasım 2016'da, “Temiz Enerji GeçiÅŸ Stratejisi” 2030 yılı için yüzde 30'luk yeni bir enerji verimliliÄŸi hedefi belirledi ve yeni hedefin saÄŸlanabilmesi için mevcut yasal düzenlemelerini güncellemek üzere harekete geçti. Dünyadaki bu geliÅŸmeler ve gelecek planları Türkiye’nin önünde baÅŸarılması gereken hedefi de iÅŸaret etmektedir.
Ülkemizde yapılması gerekenler
Enerji verimliliÄŸi, tüm dünyada olduÄŸu gibi Türkiye’nin de en önemli öz enerji kaynağı olma potansiyeline sahiptir. Ancak milyonlarca tüketiciyi inandırarak yönetmek, kamu kaynaklarından tüketiciyi yönlendirmek ve desteklemek için harcama yapmak, harcamaları izlemek ve alandan toplanmış saÄŸlıklı verileri analiz edip buna göre sıkı politika uygulamak bu konuda çok kararlı olmakla baÅŸarılabilir. Ancak ülkemizdeki enerji yönetimleri, enerji verimliliÄŸinin gizli potansiyelinin farkındaymış gibi yapıp görmezlikten gelmeyi hep daha kolay bulmuÅŸtur.
En önemlisi büyük yatırımların yönetim kolaylığı ve daha çok yatırım yapmanın prestiji gibi nedenler, enerji sektörü yöneticilerini her zaman arz politikalarını makro, verimlilik politikalarını ise mikro politika olarak görmelerine yol açtı. Ancak dünya temiz enerjiye dönüÅŸürken içinde enerji verimliliÄŸi barındırmayan bir enerji stratejisi artık geçerli bir politika deÄŸildir. Türkiye temiz enerji politikaları oluÅŸturma sürecinin dışında kalamaz. Sadece arz tarafına önem veren enerji politikası terk edilmelidir. Enerji arzı ve tüketimi, toplum çıkarları doÄŸrultusunda, gerçekçi rakamsal hedefler ile verimlilik kazançlarına dayalı olarak planlanıp uygulanmadığı sürece; bu önemli kaynağı geri kazanmak mümkün deÄŸildir.
Enerjinin üretiminden iletimine, dağıtımından kullanımına kadar olan bütün süreçlerde verimliliÄŸin artırılması; enerji arz güvenliÄŸinin saÄŸlanması, enerji arzındaki yüzde 75 civarındaki dışa bağımlılık risklerinin azaltılması, çevrenin korunması, hava kirliliÄŸinin azaltılması ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine karşı mücadele etkinliÄŸinin artırılması gibi ulusal strateji hedeflerinin saÄŸlanmasında en etkili önlem olarak görülmelidir. Unutulmalı ki, enerji verimliliÄŸinin sadece enerji sektörü için deÄŸil, tüm ekonomi üzerinde çok yönlü etkileri nedeniyle yadsınamaz olumlu katkıları vardır.
Enerji verimliliÄŸi politikaları ve önlemleri temelde 2 Mayıs 2007 tarihinde yürürlüÄŸe giren 5627 sayılı Enerji VerimliliÄŸi Kanunu’na dayanmaktadır. Enerji VerimliliÄŸi Kanunu’ndan baÅŸlayarak çeÅŸitli sektörlere yönelik çok sayıda yönetmelik ve tebliÄŸ ile bir mevzuat çerçevesi oluÅŸturulmuÅŸ, sertifikalı eÄŸitim faaliyetlerinin Odamızın da arasında olduÄŸu yetkili kuruluÅŸlara yaygınlaÅŸması saÄŸlanmış, EVD adı verilen Enerji VerimliliÄŸi Danışmanlık hizmet piyasası ortaya çıkmış, binalarımızda EKB ve elektrikli cihazlarda enerji etiketleri aranır olmuÅŸ, KOBİ’ler ve sanayi kuruluÅŸlarıyla sınırlı da olsa hibe programları baÅŸlatılmış ve uluslararası finansmana dayanan yeÅŸil krediler bankalardan verilmeye baÅŸlamıştır. Son 8-10 yılda sadece ETKB deÄŸil diÄŸer bakanlıklar ve üniversitelerde de toplam katkı bedeli 15 milyon doları geçen hibe uluslararası teknik yardım projesi yürütülmüÅŸtür.
Ülkemizde 1981 yılından beri eski EİEİ, yeni YEGM tarafından bugüne kadar sanayi ve bina ağırlıklı olmak üzere birçok çalışma yapılmıştır. 2007 yılından bu yana ülkemizde enerji verimliliÄŸini desteklemek üzere geliÅŸmeler gözlenmekte ve mevzuat alt yapısında köklü deÄŸiÅŸiklikler yaÅŸanmaktadır. Ama daha çok yapacak iÅŸimiz var. Ocak ayında yayınlanan Enerji verimliliÄŸi Eylem Planı’nı çok önemsiyoruz. Bu planın artık, “Türkiye’de bir plan uygulandı ve sonuç alındı” denilecek bir harekete baÅŸlangıç olmasını gönülden arzu ediyoruz.
Daha etkili çalışmalar için;
• Kalkınmada enerji kullanımını azaltan, enerjiyi verimli kullanan, enerjiyi yerli ve yenilenebilir kaynaklarla, yurt içinde üretilen ekipmanlarla temin eden bir modele geçiÅŸ saÄŸlanması,
• Yarattığı katma deÄŸeri görece düÅŸük, yoÄŸun enerji tüketen, eski teknolojili, çevre kirliliÄŸi yaratabilen sanayi sektörleri (çimento, seramik, ark ocak esaslı demir-çelik, tekstil vb.) yerine enerji tüketimi düÅŸük, ithalata bağımlı olmayan, katma deÄŸeri yüksek, yerli üretime dayalı, ileri teknolojili sanayi dallarının (elektronik, bilgisayar donanım ve yazılım, robotik, aviyonik, lazer, telekomünikasyon, gen mühendisliÄŸi, nano-teknolojiler vb.) tercih edilmesi,
• Enerji verimliliÄŸi çalışmaları için görevlendirilmiÅŸ olan YEGM’nin organizasyon yapısının güçlendirilmesi,
• Enerjiyi yoÄŸun tüketen sanayiye verimliliÄŸi artırması ve geleceÄŸin altyapısına yatırım yapması için uzun vadeli deÄŸiÅŸmez politikalarla güven verilmesi, kıyaslama göstergelerinin belirlenmesi,
• Sorun yaratan mevzuatın daha fazla katılımcılıkla gözden geçirilmesi, sade ve uygulanabilir hale getirilmesi,
• Mali desteklerin halk baÅŸta olmak üzere ve KOBİ’leri önceleyerek tüm sektörleri destekleyecek ÅŸekilde yeniden düzenlenmesi ve artırılması,
• Enerji hizmet piyasasının etkin olarak yaygınlaÅŸması için bürokratik engeller azaltırken, bu alanda faaliyet gösteren/yetkilendirilmiÅŸ firmaların gerçek anlamda profesyonel sorumluluklarını yüklenmelerinin saÄŸlanması, yetkinliklerinin artırılması için kuluçka yönteminin izlenmesi, kamusal denetimlerinin saÄŸlanması için yapılar oluÅŸturulması,
• Enerji verimliliÄŸi üzerine tüm stratejik hedeflerin halkın çıkarlarını esas alan ekonometrik analizlerle yeniden tanımlanması, stratejik hedefleri gerçekleÅŸtirmek için gerekli kaynakların belirlenmesi, sektörle ilgili tüm strateji ve eylem planlarının hedef ve eylemler olarak uyumlaÅŸtırılması, ortak izleme ve deÄŸerlendirme mekanizması geliÅŸtirilmesi, yaptırım uygulanması,
• Bina ve sanayi etütleri, enerji yöneticisi görevlendirilmesi ve kimlik belgeleri uygulamalarını, yasak savmanın ve yasal zorunluluÄŸu yerine getirmenin ötesine geçerek, bunların etkinleÅŸtirilmesi ve amacına uygun olması için TMMOB ve baÄŸlı ilgili Odalarının sorumlu-görevli olarak dahil edilerek yetkilendirilmesi,
• EÄŸitim ve bilinçlendirme çalışmalarının anaokulundan baÅŸlayarak yaygınlaÅŸtırılması ve çeÅŸitlendirilmesi, sürekli olarak yapılması, yeni kanal sosyal medyanın etkin olarak kullanılması, üniversitelerde ders konulması,
• Belediyelere enerji verimliliÄŸi çalışmalarında daha fazla sorumluluk ve yetki verilmesi, öncü ve örnek uygulamalar yapması için görevlendirilmesi zorunludur.”
R E K L A M