
Türkiye'de Yeşil Hidrojen Talebi 2050'de 6 Milyon Tona Çıkabilir![]()
Uluslararası danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY, Türkiye Yeşil Hidrojen çalışmasını yayımladı. Çalışma; Avrupa Birliği’ne ihracat yapan ülkeler arasında yer alan Türkiye’nin, AB’nin karbon ayak izini azaltmaya yönelik hayata geçirdiği Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) olan uyumunu ve kapsama girecek sektörleri nasıl etkileyeceğini inceliyor. Karbon yoğun ürünlerin ithalatında ek maliyetler uygulayarak yeşil dönüşümü teşvik etmeyi hedefleyen SKDM, 2027 yılında uygulanmaya başlayacak. SKDM'nin ilk etapta çimento, demir-çelik, alüminyum ve gübre sektörlerini kapsaması planlanıyor. İlerleyen dönemde ise kimya, seramik, cam ve mobilite gibi sektörlerin de kapsam dahilinde olması bekleniyor. Sektör paydaşları ile yapılan görüşmeler doğrultusunda; sektörlerin yeşil hidrojen kullanma eğiliminde çimento, demir-çelik, seramik ve kimya olarak 4 sektör öne çıkıyor: • Çimento: Çimento sektöründe, karbon emisyonlarını azaltmak için ciddi adımlar atılıyor. Sektör; alternatif yakıtlar, yenilenebilir enerji kaynakları ve yeşil hidrojen kullanımı gibi teknolojilere yatırım yaparken, Türkiye'de karbon yakalama teknolojileri için gerekli altyapı ve desteğin yetersizliği önemli bir zorluk olarak görülüyor. Özellikle AB’nin SKDM düzenlemeleri, bu sektördeki şirketlere dönüşümün kapısını açıyor. • Demir - Çelik: Demir ve çelik sektörü, yüksek emisyon yoğunluğu ve kullandıkları teknolojileri nedeniyle büyük bir karbon ayak izine sahip. Sektörde bazı şirketler karbon azaltım yol haritası hazırlarken, bazılarının ise bu alanda henüz herhangi bir çalışma yapmadığı görülüyor. Sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelik araştırmalar ise devam ediyor. • Seramik: Seramik sektöründe yeşil hidrojen ve SKDM konusunda genel bir farkındalık olduğu ve şirketlerin maliyet artışları ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda çeşitli stratejiler geliştirdikleri görülüyor. Elektrik ve doğalgaz maliyetleri, firmaları yenilenebilir enerji projelerine yönlendiriyor. Bununla birlikte yeşil hidrojenin büyük ölçekli bir uygulaması henüz bulunmuyor ancak küçük çaplı pilot projeler ve araştırmalar yürütülüyor.
• Kimya: Kimya sektöründe ise yeşil hidrojen üzerine yapılan çalışmaların genellikle kademeli olarak ilerlediği görülüyor. Şirketler, yeşil hidrojeni özellikle biyoyakıtlarla birlikte stratejik bir yatırım alanı olarak değerlendiriyor. Ancak mevcut projelerin maliyetleri ve teknolojik güvenliği, yeşil hidrojene geçişi sınırlayan faktörler arasında yer alıyor. Şirketler, yeşil hidrojenin değer zincirindeki konumunu değerlendirirken ulaşım ve güvenlik konularına da önem verdiklerini belirtiyor. İlginizi çekebilir... GÜYAD Başkanı Cem Özkök: "Yenilenebilir Enerji Kurulu Güç Artışı Hızlanacak"Ulusal emisyon hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji kurulu güç artışını hızlandırmayı hedefleyen yasal düzenlemeyle ilgili olarak bir açıklama... Tunçmatik Şarj İstasyonu Ağı GenişliyorElektrikli araç pazarının Türkiye'de ivme kazandığı bir dönemde, Tunçmatik, köklü deneyimini ve enerji alanındaki uzmanlığını bu yeni sektöre taşı... Sıcaklar, Elektrikli Araçları Zorluyor, Bu 6 Önlemle Menzilinizi KoruyunElektrikli araçlar, sıfıra yakın emisyon değerleri ve düşük enerji maliyetleriyle bireysel ve kurumsal kullanıcıların gözdesi haline geldi. Ancak elek... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.