200x200 piksel Reklam Alanı

Türkiye LNG'de Kilit Ülke Olacak

Türkiye LNG'de Kilit Ülke Olacak

6 Mart 2019 | DOSYA4.193 kez okundu

KPMG Türkiye’nin hazırladığı Enerji Sektörel Bakış 2019, küresel deÄŸiÅŸimlerle ÅŸekillenen enerji piyasasını analiz ediyor. Rapora göre, dünyada doÄŸalgazda özellikle LNG lehine artan ticari eÄŸilim Türkiye için fırsat olabilir. Türkiye’nin hem depolama kabiliyeti, hem güçlü anlaÅŸmaları nedeniyle doÄŸalgazda bölgesinin ‘kilit ülkesi’ olma ÅŸansı var.

KPMG Türkiye’nin, ekonominin dinamosu sektörleri analiz ettiÄŸi Sektörel Bakış serisinin Enerji raporu çıktı. Hazırlanan rapor, enerjideki küresel geliÅŸmeler ışığında Türkiye’de sektöre ışık tutuyor. Rapora göre, dünyada ‘LNG furyası’ baÅŸlıyor. Türkiye’nin stratejisi ve yatırımları nedeniyle LNG kozunu doÄŸru oynayarak doÄŸalgazda bölgesinin kilit ülkesi olma ihtimali yüksek.
Raporda, dünyada ve Türkiye’de ÅŸehirleÅŸmenin ve ekonomik kalkınmanın etkisiyle enerji ihtiyacının giderek arttığı belirtildi. BP’in hesaplamalarına göre, 2017’de dünya ekonomisindeki güçlü büyümenin de etkisiyle birincil enerji tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 2,2 oranında arttı. Bu rakam 2013 sonrası en yüksek seviye. Son 10 yılın ortalaması ise sadece yüzde 1,7 olarak gerçekleÅŸmiÅŸti. Raporda, bu koÅŸullarda dünya enerji sektörünün artan ihtiyacı daha iyi karşılamak üzere farklı bir sistem inÅŸa etmeye çalıştığı ancak zorluklar yaÅŸadığı vurgulandı.
KPMG Türkiye Enerji Sektör Lideri Ümit Bilirgen, mevcut ekonomik tabloda Türkiye’deki sektörün durumunu ÅŸöyle anlattı: “Türkiye hızlı büyüyen bir ekonomi, enerji tüketimi de buna paralel artan bir trend izliyor. Son 25 yılda Türkiye’nin yıllık birincil enerji tüketimi 55 milyon ton karşılığı petrolden 155 milyon tona yükseldi. Ancak birincil enerji kaynaklarında dışa bağımlılığı yüksek olan Türkiye, yüksek miktarda dış ticaret açığı ve cari iÅŸlemler açığı veriyor. Dolayısıyla, küresel enerji fiyatlarındaki geliÅŸmeler ülkenin enerji faturasına ve dış finansman ihtiyacına doÄŸrudan yansırken, Türk finansal varlıklar üzerinde ilave baskı oluÅŸturuyor.”

Sektörün dış borcu yüksek

Bilirgen ÅŸöyle devam etti: “Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı azaltmak ve milli kaynaklara yönelmek konusunda yoÄŸun bir ajandası var. Yüksek büyüme potansiyelinin gerektirdiÄŸi enerji ihtiyacını karşılamak üzere, geçtiÄŸimiz yıllarda hükümet teÅŸvikleriyle birlikte yurt içinde yüklü miktarda enerji yatırımları yapıldı. Sadece Kamu-Özel Sektör iÅŸbirliÄŸi kapsamında son 30 yılda 28,8 milyar dolar tutarında sözleÅŸme ve 9,4 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Bu yatırımlar ülkenin kurulu enerji kapasitesini artırdı, ancak dışa bağımlılığın azaltılması konusunda henüz sınırlı pozitif sonuçlara ulaşıldı. Öte yandan sektör katılımcıları bu yatırımları büyük ölçüde yurt içi ve yurt dışı piyasalardan yabancı para cinsinden borçlanarak gerçekleÅŸtirdiler. Enerji sektörünün toplam bankacılık kredi hacmi içindeki payı 2010 başında yüzde 5’in altındayken, 2018 üçüncü çeyrekte yüzde 8’i aÅŸtı. Sektörün dış borcu ise 10,7 milyar dolardan 15,8 milyar dolar seviyesine çıktı. Buna karşın döviz kurlarındaki artışlar sonrasında, özellikle elektrik üreticisi firmalar üretim ve finansman maliyetlerindeki artışa karşın satış fiyatlarındaki artışların sınırlı kalması nedeniyle zora girdi. Bu nedenle sektörün içinde bulunduÄŸu zorlu finansal koÅŸullar, Türkiye ekonomisinin ve bankacılık sektörünün önemli bir sorunu haline geldi. Enerji sektörüne verilen kredilerde takipteki alacakların sektöre verilen toplam nakdi kredilere oranı, sene başındaki yüzde 0,8’den üçüncü çeyrek sonu itibarıyla henüz düÅŸük seviyelerde olsa bile yüzde 2,8 ile geçmiÅŸ yıllar ortalamalarının üzerine hızlı bir ÅŸekilde yükseldi.”

Ümit Bilirgen, Türkiye’de enerji politikalarının odağında arzın güvenliÄŸini saÄŸlamak ve dışa bağımlılığın azaltılması bulunduÄŸunu, optimum kaynak çeÅŸitliliÄŸini saÄŸlamak üzere tüm alternatif enerji kaynaklarının deÄŸerlendirildiÄŸini söyledi. Bilirgen, “Kamu otoritesinin enerji politikalarındaki kararlı hedeflerine raÄŸmen, özel sektörün finansal koÅŸullardaki sıkılaÅŸma, dövizdeki dalgalanma ve yüksek seviyedeki arz-talep belirsizlikleri nedeniyle yatırım iÅŸtahında genel anlamda azalma, muhtemel bir geliÅŸme olarak ortaya konabilir” dedi.
Yeni dönemde enerji yatırımları açısından kredilerin yeniden yapılandırılmasına yönelik beklentinin yükseldiÄŸini belirten Bilirgen, “DoÄŸalgazdan ve diÄŸer termik kaynaklardan elektrik üretimine dayalı, kapasitesi ve özellikle verimliliÄŸi düÅŸük santrallerin varlığı sektörde kanayan yara olmayı sürdürecek. Bununla birlikte artan nüfus, ÅŸehirleÅŸme ve ihracat odaklı ekonomik geliÅŸme enerji talebinin kısa vadeli dalgalanmalara raÄŸmen güçlü kalmasını saÄŸlıyor. Bu nedenle önümüzdeki dönemde toplam enerji talebinin daha yavaÅŸ olmakla birlikte artmaya devam edeceÄŸi öngörülüyor” diye konuÅŸtu.

LNG furyası geliyor

Türkiye’nin geçmiÅŸ yıllarda yenilenebilir enerjide yaptığı yatırımlar ve enerjide yerli kaynaklara yönelim çabaları sayesinde enerji kaynaklarının kullanım bileÅŸenlerinin deÄŸiÅŸebileceÄŸini ifade eden Bilirgen, ÅŸunları söyledi: “Hükümetin teÅŸvik edici ve düzenleyici rolünün artması yeni dengeler için büyük önem taşıyor. Hükümetin yerli üretime bakışının ve yanı sıra petrol ve doÄŸalgaz aramalarına yönelik arama çaÄŸrısının yansımasını kısa sürede bulabileceÄŸine dair güçlü kanaatler var. Dünyada doÄŸal gazda, özellikle LNG lehine ciddi bir ticari eÄŸilim mevcut. Otoriteler bu durumu, ‘LNG furyası geliyor’ ÅŸeklinde açıklıyor. Türkiye bu noktada hem depolama kabiliyeti, hem borudan kaynaklanan güçlü anlaÅŸmaları çerçevesinde doÄŸalgazda bölgesinin ‘kilit ülkesi’ olabilme ÅŸansına yönelik adımları daha fazla atabilir.

Petrol fiyatlarındaki basamak aralıkları düÅŸük volatilite yakın dönemin gerçeklerinden biri olarak kabul ediliyor. Rüzgarda üçte bir, güneÅŸte yarı yarıya düÅŸen yatırım maliyetleri, bu alandaki iÅŸtahı yüksek tutacak ve yerli üretimle birlikte Türkiye’yi bu alanda ihracat üssü yapabilecek. Yanı sıra elektrik üretiminde termik kaynakların payının azalıyor ve yenilenebilir enerjiye kayıyor olması da bu alandaki yatırımların iÅŸtahına olumlu yansıyacaktır. G-20 gelecek yıl Japonya’da toplanacak. Orada da hidrojen enerji sistemleri gündemde daha çok yer bulacak. Dünyada hidrojen enerji sistemleri daha çok konuÅŸulacak, üzerinde projeler geliÅŸtirilecek.”
 


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Vitrin Soğutucularda Yeni Ürün: Paslanmaz Soğutucular

Günlük yaşamda alışveriş yaptığımız market ve mağazalarda, meyve, sebze, peynir, yoğurt, süt ürünleri, yumurta, tavuk, kırmızı et, balık gibi gıdaları...
16 Aralık 2024

Dünya Enerji Görünümü 2024

Orta Doğu'da tırmanan çatışma ve Rusya'nın Ukrayna'da devam eden savaşı, dünyanın karşı karşıya olduğu devam eden enerji güvenliği riskler...
18 Kasım 2024

Güneş ve Rüzgarı Birleştirmek

Güneş PV ve rüzgarın genişletilmesinin tam potansiyelinin gerçekleştirilmesi proaktif entegrasyon stratejileri gerektirir....
15 Ekim 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.