200x200 piksel Reklam Alanı

SSDGD Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Aratay:“LNG’nin Gelecekte Önemli Bir Rolü Olacağı İçin Yatırımlara

SSDGD Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Aratay:“LNG’nin Gelecekte Önemli Bir Rolü Olacağı İçin Yatırımlara

9 Mayıs 2012 | SÖYLEŞİ
92. Sayı (MART 2012)
2.128 kez okundu

LNG piyasasının oluşma sürecinden kısaca bahseder misiniz?

Türkiye’de doğalgaz piyasası 1980’li yılların sonlarında oluşmaya başladı. Ancak EPDK’nın da sistemin içine girmesi ile 2001 yılı sonrasında 4646 sayılı yasa ile piyasa yeniden düzenlendi. Bununla beraber özellikle 2011 yılı sonrası piyasada bulunan aternatif yakıtlar anlamında şebeke doğalgazı, fuel oil ve kömür gibi temel yakıtları bir kenara bırakırsak, mobil yakıtların başında gelen LPG’ye konulan yüksek vergiler nedeniyle pazarda yeni alternatif yakıt arayışı ortaya çıktı. 2003 yılında EPDK’nın yayınlamış olduğu bir iletim tebliği ile BOTAŞ Marmara Ereğlisi Enerji Terminali’nden LNG’nin karayolu tankerleri vasıtasıyla taşınarak endüstriyel müşterilere götürülmesinin önü açıldı ve pazar 2003-2004 yılları itibariyle oluşmaya başladı. Bugün geldiğimiz noktada küçük ölçekli LNG iş modeli dediğimiz bu pazarı artık ülkemizde dökme LNG olarak adlandırıp; dökme LNG pazarında faaliyet gösteren şirketler olarak bir dernek çatısı altında sesimizi kamuoyuna duyurmaya çalışıyoruz.

Derneğiniz hakkında bilgi verir misiniz?

Dernek olarak 2009 yılının Aralık ayında faaliyete geçtik. Derneğimiz pazarda toptan satıcı sıfatıyla LNG satan 10 şirketin 8’inden oluşuyor. Derneğimiz bu anlamda pazarın çok büyük bir kısmını temsil ediyor, diyebiliriz. Derneğimiz kurulduğu günden bu yana, 2001 yılında yürürlüğe giren 4646 sayılı kanunda tanımlanmamış bir iş modeli olan LNG’nin, karayolu ile dağıtım modelini, kamuoyu otoritesi ve bununla ilgili kural koyucularla bugünün pazar şartlarında belirli bir disiplini götürebilmek için düzenlemeleri belirleme çabası içinde bulunuyor. Bu çalışmalar daha çok mevzuat ağırlıklıdır. Mevzuat ağırlıklı çalışmalarda tabi ki muhatabımız EPDK. İlk günden beri bize çok büyük destek veriyorlar. Mevzuat açısından yeniden düzenlenmesi öngörülen 4646 sayılı yasanın ilgili maddelerine yönelik görüşlerimizi gerek EPDK’ya, gerek müsteşarımıza birebir anlatma fırsatı bulduk. Bunlar dernek faaliyetlerimiz açısından çok önemliydi.

2011 yılı sektörel açıdan çok anlamlı bir yıl oldu. Biliyorsunuz sektör meclislerinin 59.’su Türkiye Doğal Gaz Meclisi olarak kuruldu. 2011 yılı itibariyle Türkiye Doğal Gaz Meclisi faaliyete başladı. İlk Doğal Gaz Meclisi olması nedeniyle, özellikle de doğal gaz piyasası yasasının yeniden hazırlanması dönemine denk gelmesinden dolayı, önemli sorumlulukları var. Ben de meclis üyelerinin teveccühü ile başkanlık divanına seçildim. Şu anda başkan yardımcısı olarak görev yapıyorum. Doğal Gaz Meclisi’ni iki temel komite üzerine kurduk. Birincisi mevzuat, ikincisi de teknik komite. Ben aynı zamanda teknik komitenin de başkanlığını yürütüyorum.

Özellikle sadece LNG’nin ülke genelinde dağılımı değil tüm doğalgaz mevzuatı için, sektörün ihtiyaçları noktasında ortak bir çalışma alanı sağladık. Az zamanda çok yol aldık. Sektör olarak iletişim sağlayabiliyoruz, sorunlarımızı paylaşabiliyoruz.

LNG pazarının büyüklüğü, cirosu ve ulaştığı düzey hakkında bilgiler verir misiniz?

2004 yılından bugüne baktığımızda, geldiğimiz noktada ciddi bir büyümeyi görüyoruz. Özellikle 2011 yılında Türkiye’nin endüstriyel alandaki büyüme hızına paralel olarak enerji talebinin artması, bizim segmentte de artış getirdi. Sadece LNG’de yaklaşık 700 milyon metreküp değerini 2011 yılında geçtiğimizi görüyoruz. Bu pazarda 50 milyon metreküp de CNG aktivitesi düşünürsek alternatif yakıtlar başlığı altında 750 milyon metreküplük bir satış miktarına ulaşıldı. Geçmiş yılları da üst üste koyduğunuzda genel toplamda 3,5 milyar metreküpe varan bir hacim görüyoruz. Çok ciddi bir miktardaki doğalgaz transferini boru hatları dışında karayolları ile iletmişiz.

Hedef kitlemiz boru hatlarının ulaşmadığı, henüz gaz dağıtım ihalesi yapılmamış endüstriyel bölgelerdir. Çünkü zaten boru hattı olan yerlerde LNG ve CNG’nin rekabet etmesi mümkün değil. Bunun nedeni, çok ciddi fiyat farkıdır. LNG’nin rekabet edebildiği yakıtlar fuel-oil ve LPG’dir. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye’nin her yerinde, 2 bini aşmış sanayiciye LNG taşıyabiliyoruz. Sektörde yaklaşık 350 tane dorsey çalışıyor. 1500’e yakın sektör çalışanımız var. Yılda yaklaşık 750 milyon TL’lik ciro yapan bir sektör haline geldik. Doğalgazın ihmal edilemeyecek büyüklükteki bir segmenti olduk. Endüstriyel doğalgaz pazarında bu verilerle yaklaşık yüzde 7’lik bir pazar payımız var. Ancak sektör oyuncularının bugüne kadar 450 milyon TL yatırım yapmasına kaşın 750 milyon TL’lik bir ciro bizce az. Ancak hepimiz LNG’nin geleceğinin iyi olacağına inanıyoruz.

 

  "Sadece LNG’de yaklaşık 700 milyon metreküp değerini 2011 yılında geçtiğimizi görüyoruz. Bu pazarda 50 milyon metreküp de CNG aktivitesi düşünürsek alternatif yakıtlar başlığı altında 750 milyon metreküplük bir rakama ulaşıldı. Doğalgazın ihmal edilemeyecek büyüklükte bir segmenti olduk."  

LNG pazarının geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

LNG’nin dünya üzerindeki gelişimi paralelinde, geleceğin önemli oyuncularından biri olacağına inanıyoruz. Doğalgaz rezervleri dünya enerji talebini uzun yıllar karşılayabilecek boyutta. Sera gazı emisyonları açısından petrol ve petrol türevlerine göre tercih edilebilirliği önümüzdeki süreçte giderek artacak ve enerji talebinin karşılanmasında daha önemli bir role sahip olacak.

 

Doğalgazın ihtiyaç sahibine kaynağından ulaştırılması konvansiyonel yöntemlerde sadece boru hatları ile yapılabiliyordu. 1980’lerde LNG’nin devreye girmesi ile artık boru hatlarının gidemediği yerlerde doğalgaz tüketilebilmesinin fırsatı doğdu. Son 10 yılda bu değer o kadar arttı ki, bugün 250 milyar metreküplük doğalgaz ticaretinin LNG ile yapıldığını söyleyebiliyoruz. Bu noktada özellikle doğalgaz üreticisi ülkeler ürettikleri doğalgazı dünyanın her yerine satabilmek için LNG prosesleri kurmaya başladılar.

 

Buna karşın dünyanın çeşitli yerlerinde yüksek enerji talebi olan ülkeler de enerji çeşitliliği ve enerji güvenliği açısından LNG terminalleri yapmaya başladı. Bugün Japonya’nın enerji ihtiyacının yüzde 90’ı LNG’den sağlanıyor. Çünkü ada ülkesi ve kendi kaynağı yok. Asya, Pasifik ülkeleri ve buna Çin de dahil olmak üzere, hepsi doğalgaz ihtiyacını LNG formu ile sağlıyorlar. Doğalgaz üreticilerinden Katar, Kuveyt ve Avustralya LNG’ye yatırım yapmaya başladı. Doğal olarak burada bir format bölüşümü söz konusu olmaya başladı. Bir ürünün ticareti başladığında, format değişimi oluyorsa doğal olarak o format üzerinde tüketim noktalarında da bir çeşitlilik bekleniyor. Biz LNG’nin gelecekte çok daha önemli bir rol alacağına inanıyoruz.

 

LNG’nin sektöre sağladığı yararlar hakkında bilgi verir misiniz?

Türkiye’de 2 tane LNG terminalimiz var. Birisi Marmara Ereğlisi’ndeki BOTAŞ, diğeri de Aliağa Egegaz. Bu iki terminalle ülkemize yeterli miktarda LNG temini mümkün. Biz de kamyon tankerlerle bu LNG’yi ülkenin her yerine rahatlıkla götürebiliyoruz.

İleriye dönük baktığınızda LNG’nin 10 sene sonra çok değişik alanlarda kullanılması da olanaklı olacak. Özellikle mobil enerji olması bugün büyük bir faydayı yanında getiriyor. Taşınabilir ürünler her zaman, boru hattının gitmediği yerlerde size büyük fırsatlar sunuyor. Boru hatları oldukça yüksek maliyete sahip. Her zaman her yere yapılamıyor. Bazen de boru hattının maliyetini karşılayabilecek tüketim olamayabiliyor. LNG, mobil elektrik üretiminden tutun, kojenerasyon, trijenerasyon ve belki ilerde mikro kojenerasyon gibi sistemlere destek verebilecek bir ürün. Bugün dünyada LNG’nin alternatif yakıt olarak kullanılmasına ilişkin çalışmalar var.

 

Örneğin; Norveç’te gemilerde kullanılıyor. Bunun dışında ağır taşıtlarda, kamyonlarda kullanılıyor. Avustralya’da zaten ciddi şekilde tüketiliyor, Amerika keza aynı şekilde. Bu ağır taşıtların enerji ihtiyacının doğalgazdan LNG formunda sağlanması çok pratik bir çözüm. CNG burada çok büyük bir alternatif olamıyor. Çünkü CNG çok büyük bir basınçla belli bir hacimde taşınabiliyor. LNG ise sıvılaştığında birim hacmi 600 kat küçülüyor. Bu nedenle elektrik üretiminden, ağır taşıtlarda kullanılmasına kadar çok ciddi fırsatları beraberinde getireceğinden, dernek üyelerimiz LNG’ye yatırımlarını sürdürüyorlar.

"LNG, mobil elektrik üretiminden tutun, kojenerasyon, trijenerasyon belki ilerde mikro kojenerasyon gibi sistemlere destek verebilecek bir ürün. Bugün dünyada LNG’nin alternatif yakıt olarak kullanılmasına ilişkin çalışmalar yapılıyor"

Bu yıl sanayicilerimize yaklaşık 3,5 milyar metreküp LNG taşıdık dedik. Bunun da başka bir ifade tarzı şudur: LNG tercihinde bulunan sanayicimizin fuel-oil ve LPG’ye karşı yaklaşık 2,5 milyar dolar daha az enerji girdisi sağladığını hesapladık. Burada gözle görülmeyen bir fonlama yapılmış durumda. Bu fonla da sanayici yeni yatırımlar yaptı. Bizim sanayicimiz kazandığı parayı harcamaz, kazandığı para ile işini büyütür,yatırım yapar. Temelde sermaye darlığı olan bir ülke olduğumuz için ürettiğimiz artı değeri hep sermayeye katmaya çalışırız.

 

2012 yılından beklentileriniz neler?

Bugün geldiğimiz noktada pazarın 2012 yılında da ülkenin büyüme oranına paralel olarak büyüyeceği inancını koruyoruz. Ne değerde olacağını bilemiyoruz çünkü herkesin ağzında 2012’de ekonomik kriz ve resesyon dönemi söylemi var.

 

Sanayi doğrudan hedef kitlemiz olduğu için krizin sanayiciye etkisi enerji talebini de etkileyecek. 2012’den çok umutluyuz. Türkiye’nin büyüme gücüne güveniyoruz. Şirket olarak da, dernek olarak da çalışmalarımıza devam edeceğiz.2012 yılında asıl çalışmamız mevzuat üzerine yoğunlaşmak olacak. 4646 sayılı yasa ve birinci mevzuatta tabi ki olmazsa olmaz ama bir sektör disiplininin oluşturulabilmesi için ikincil mevzuatta da EPDK’nın çıkaracağı yönetmeliklere ve düzenlemelere ihtiyaç var.


 

İlginizi çekebilir...

Escon Enerj, CEO'su Onur Ünlü: "Doğru Kojenerasyon Tasarımı Maksimum Verimlilik Sağlar"

Dergimizin sorularını yanıtlayan Escon Enerji CEO'su Onur Ünlü ile ülkemizdeki enerji verimliliği potansiyeli ve Escon Enerjı'nin hedeflerini ...
19 Haziran 2025

İzocam Genel Direktörü Murat Savcı: 'Yalıtım Kendini Geri Ödeyen Bir Sistemdir'

Sürdürülebilir bir gelecek için yalıtım uygulamalarının yaygınlaşması gerektiğini ifade eden İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, yalıtımın kendini ge...
14 Aralık 2023

'Elektrostatik Filtreler Toz Emisyonunun Tamamına Yakınını Temizliyor'

2019 yılında Türk, Alman ve Danimarka ortaklığında kurulan INKWER firmasının Genel Müdürü Murat Erdem dergimizin sorularını yanıtladı. Erdem, elektros...
15 Kasım 2023

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & Doğalgaz Dergisi
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.