Yenilenebilir enerji sektörüne yönelik dergimize açıklamalarda bulunan Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Mehmet Acarla, yenilenebilir enerji teşvik mekanizmasının, yatırımların finansmanını mümkün kılmak, daha rekabetçi ve serbest bir enerji piyasasının tesis edilmesini sağlamak amacıyla yeniden tasarlanması gerektiğini söylüyor.

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüs salgını için firma olarak almış olduğunuz önlemlerden bahsedebilir misiniz?

Borusan EnBW Enerji olarak, Çin’de çıkan salgını en başından bu yana çok yakından takip ettik. İlk şirket içi bilgilendirmelerimizi Ocak ayı sonunda yapmaya başladık. Şubat ayında bilgilendirmelerimiz devam ederken bu konuda şirket için Koronavirüse karşı uygulanması gereken hijyen kurallarıyla ilgili eğitimler verdik. Mart ayının ilk yarısında şirket içi bilgilendirme sıklığımız giderek arttı. İş seyahatleri kapsamında yeni düzenlemeler getirerek, 14 gün karantina uygulamasına geçtik. Ofislerimiz ve diğer şirket yerleşkelerimizde sık dezenfeksiyon işlemlerine başladık. Türkiye’de ilk vakanın görülmesini takiben yeni bir çalışma düzenine geçmek üzere çalışmalarımızı başlattık. Merkez ofisimiz ve Ankara ofisimiz, tesislerimiz ve şantiyelerimiz olarak 3 farklı yapıda çalışıyoruz. 18 Mart 2020 itibari ile Merkez ofis ve Ankara ofisimizden evden çalışmaya başladık; hatta bakımı ile yükümlü olduğu çocuğu olan, risk grubunda kronik bir rahatsızlığı olan arkadaşlarımız 11 Mart’ta evden çalışmaya geçti. Hidroelektrik tesisimiz dışında neredeyse tüm rüzgâr ve güneş tesislerimizde UZİKOM altyapısıyla uzaktan insansız tesis yönetimine geçtik. Bu anlamda zamanında yaptığımız teknolojik altyapı yatırımının büyük faydasını gördük.

2020 yılı bizim için stratejik önemdeki 2 yatırımımızın hayata geçmesi anlamında büyük bir önem taşıyor. Bu yatırımlarımızın şantiyelerinde çok üst seviye tedbirler altında çalışmalarımız devam ediyor. Şantiye yerleşkelerimiz kırsal alanda, yerel halktan uzak ve izole mekânlarda olduğu için çalışanlarımız ve alt işveren çalışanları şantiye dışından 3. kişilerle yoğun bir temas halinde değiller. Şantiyelerimizde de Borusan grup şirketleri olarak “Çalışanımı, paydaşımı, işimi korurum” odağı ile önlemler aldık. Her türlü senaryo ve vakayı çeviklikle ele alan bir kriz komitesi oluşturduk ve Sağlık Bakanlığı yönergeleri çerçevesinde vaka hareket planları hazırladık. Yemekhane ve ortak dinlenme alanlarında sosyal mesafenin korunmasını teşvik ettik, gerekli işaretlemeler ve önlemleri aldık. Şantiyemizdeki çalışan sayısını seyrelterek yemekhane ve yatakhanelerde önlem aldık. İş yeri hekimi istihdamı sağladık. İzolasyon odası oluşturduk, her gün ateş ölçümü yapmaya başladık. Tüm temas noktalarımızı sık sık dezenfekte ediyoruz. Şantiyede çalışan arkadaşlarımızın korunması için ekipmanlar temin edildi. Tüm insanlığı etkileyen bu salgın sürecinde Enerjimiz Hiç Bitmesin mottosuyla çalıştık ve bu zorlu süreci çalışanlarımızla beraber aşacağımıza inandık. Tüm alınan bu tedbirler sonrasında, çalışanlarımız ve alt işveren çalışanlarının kurallara eksiksiz uyması sayesinde bugüne kadar, çalışanlarımızda pozitif veya olası bir vakamız olmadı. Bundan sonra da olmaması için de tüm önlemleri almış durumdayız. 

Yaşanan bu sürecin üretiminize ve yatırımlarınıza olan etkisi ne şekilde oldu?

Enerji stratejik bir alan ve biliyorsunuz 24 saat kesintisiz enerji sağlanmak zorunda. Dolayısıyla bu sektörde işlerin durması veya yavaşlaması gibi bir durum konu söz konusu değil. Bizim tesislerimizde bu doğrultuda üretimlerine ara vermeden devam ettiler. Kıyıköy RES (Kırklareli, 72 MW) ve Saros RES (Çanakkale, 138 MW) yatırımlarımız tüm hızıyla devam ediyor. Bu tesislerimizi 2020 sonuna doğru devreye alarak tamamı yenilenebilir enerji tesislerinden oluşan kurulu gücümüzü 715 MW gibi önemli bir seviyeye çıkaracağız. 

Yazının devamı için tıklayın